|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Silikon Kadýn 2
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
SÝLÝKON KADIN 2
ha bir köpeði
vardý, o yalaklaþýrdý Ýsmail’i görünce ve tavuklarý vardý, ona hiçbir insan sarýlmazdý, böyle güzel bir kadýn, kýz ona sarýlsa… gerçekte. Vay…bu inanýlmaz olurdu, o narin sýrta dokunmak, usul usul okþamak sýrtý, silikon kadýnýn sýrtý yumuþacýktý, çok eski anýlarýnýn birinde annesi bahçede domates topluyordu, annesi ona sarýlmýþ, “sen þurada bekle” demiþti, annesi onu sýrtýndan indirmiþti, sepete bahçeden domates
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Ýnceleme > Toplumbilim |
141
|
|
|
|
TÜRKÝYEDE CEZAEVÝ OLGUSU ÜZERÝNE ÇALIÞMA DURUM ANALÝZÝ |
|
142
|
|
|
|
Türk halký hem iþgal güçlerine, hem de saltanata karþý büyük bir direniþ ve uyanýþ hazýrlýðý içindeyken Osmanlý Devleti'nin böyle bir antlaþmaya imza atmasý büyük bir aymazlýk ve vurdumduymazlýktý. |
|
143
|
|
|
|
Sosyalizmin tüm insanlýk hareketlerini kapsayacak en açýk ifadesi, insanýn birçok egoist duygu ve düþüncelerden uzak, üst insan ahlak felsefesine göre yaþamasý demektir. Ýþte tüm ipler bu noktada kopuyor.
|
|
144
|
|
|
|
Homo türlerden Homo Erektus, Homo Hubilas, Homo Sapien, Neandertal, Primatlar ve yeni keþfedilen Homo Luzanosis gibi türlerin düþünerek hareket etmesi, diðer hayvanlardan ayrý sýnýflandýrýlmasýna yeterlidir. Ancak düþünerek hareket etmek gerçek insan olunduðu anlamýna gelmiyor. |
|
145
|
|
|
|
Çok eski, bir o kadar da yeni kavram.... |
|
146
|
|
|
|
Ýnsan beyin yapýsýnýn büyüklüðüne baðlý olarak bilinç ve düþünebilme yetisiyle, doðadaki diðer tüm canlýlarý geride býrakmaktadýr. Bu sayede tüm canlýlardan ayrýldýðý gibi bilinçli bir korku ve korunma psikolojisiyle, saðlam bir güven duygusuna ihtiyaç duyarak yaþar.
|
|
147
|
|
|
|
Eðer insan akýl, mantýk, bilim ve doða kanunlarýna göre hareket edip, doðadaki varlýklarý gerçek ihtiyacýna göre tüketse, istisnalarýn dýþýnda hiçbir anormallik yaþanmayacak. Ve dünyamýz bir beþ milyar yýl daha bizi koruyup yaþatýr.
|
|
148
|
|
|
|
Laik bir devlette, resmi din kurumu olmaz. Ayný þekilde dinin etkin ya da çok þeyi belirlediði þeriata yakýn devletlerde de laiklik olmaz. Ya gerçek laik ve seküler demokratik yapý kabul edilip, inançlar özerk býrakýlýr veya dini þeriat düzen oturtulup laiklik vb. reddedilir |
|
149
|
|
|
|
1800 yýllarýnda kapitalist canavarlaþmayla gerçekleþen kadýn katliamlarýný gündeme getirmek yeterli olmamakta. Esas kadýn katliamlarýnýn tarihi, tek tanrýlý dinlerle baþðladýðýný herkesin görüp bilmesi gerekir. |
|
150
|
|
|
|
Doðadaki canlý varlýklar içerisinde karmaþýk, her an ne yapacaðý belli olmayan bir karaktere sahiptir insan. Ýnsana bu özelliði verense düþünce yeteneðidir. Düþünce insaný hem mükemmel yapar, hem de en vahþi hayvandan daha yýkýcýlýða sürükler.
|
|
151
|
|
|
|
Temizlik bir eðitim ve kültür meselesidir. Toplum ve bireyde temizliðin karaktere dönüþmesi için, birçok egoist özel duygular, gerici inanç, örf ve adetlerin terbiye edilmesi ya da atýlmasý þarttýr. Bunun gerçekleþmesi de devletin doðru ve gerçek bir temizlik kültürüne sahip olmasýna baðlý.
|
|
152
|
|
|
|
Bilgi ve teknolojik çaðda insanlar hâlâ en ufak iþlerini arkadaþ, tanýdýk, hemþehri, partili, dindaþ ve de rüþvet vererek yaptýrýyorsa, o devlet feodalist deðilse, mafyanýn elinde demektir. |
|
153
|
|
|
|
Dünyada demokrasi, insan haklarý ve insanca yaþamýn gerçek mimarlarý Ýþçi sýnýfý ve sosyalist partilerden baþkasý deðildir. Bunu saðcýsýndan liberaline kadar herkesin bilmesi gerekir. |
|
154
|
|
|
|
Bilinç vasýtasýyla tüm hissel duygularýný tam olarak sorgulayýp düzenli ve doðru eðitim uygulayan insanlar, gerçek insan olma yolunda ilerler. His ve duygularýný doðru, yeterli þekilde sorgulamayan insanýn bilincinden çok, süperegosu geliþir |
|
155
|
|
|
|
Dünya toplumlarýndan herhangi bir lider, siyasi kiþi ve dini inanca bireyler saygý gösterip onun düþüncelerini paylaþabilirler. Ancak; arkasýndan gidilen lider, siyasi düþünce, inanç, seni ve diðer farklýlýklarý olduðu gibi kabul edip insan yerine koyarsa bu geçerlidir. Din, etnik ya da düþünce ýrkçýlýðý yapan ukala lider ve oluþumlarýn arkasýndan gitmek, fetiþistçe faþizme hizmet etmektir. |
|
156
|
|
|
|
Ýslam ile medeni hukuk ilkeleri, entegrasyon ve sentez adýyla asla bütünleþtirilemez. Entegrasyon ve sentezleme, pozitif bilimsel ilkelerle somut deðerlere dayanarak gerçekleþir. Hem Ýslam hem Avrupalý gibi görünüp ikisi arasýnda kalmak, soysuzlaþarak nihilizme gidiþtir. |
|
157
|
|
|
|
Kemalistler, Materyalizm ve Batýnýn birçok þeyine karþý olup, teokratik düþünceye dayanan ve Osmanlý'nýn yontulmuþ þekil olan Halkçýlýk, Devletçilik, Milliyetçilik, Laiklik, Ýnkýlapçýlýk ve Cumhuriyetçiliði cilalayarak halka sevdirmeye çalýþmaktadýrlar.
|
|
158
|
|
|
|
Yeryüzü bütün canlýlar için ortak yaþam alanýdýr. Bitkiler, hayvanlar, insanlar iç içe yaþamaktadýrlar. Bu canlýlar içerisinde en uyumlu yaþamasý gereken topluluk da insan topluluðudur çünkü onlarda uyum için en gerekli olan akýl vardýr. Akýlla insan konuþan, planlayan, kural koyan ve uygulayan toplumsal bir varlýða dönüþür. Jean Jacques Rousseau’nun ‘Toplumsal Sözleþme’si de bu temel üzerine kurulmuþtur. Ama ne yazýk ki insanoðlu ‘ayný babanýn çocuklarý’ bu uyumu tam anlamýyla oluþturamamýþ, elde ettiklerini de çok sýk bozmuþlardýr. |
|
159
|
|
|
|
Meþrutiyetin ikinci kez ilaný ilaný çöküþ sürecine girmiþ bulunan Osmanlýnýn yýkýlýþýný daha da hýzlandýrýr. 8 Ekim 1912'de Balkan halklarý Osmanlý’ya karþý ayaklanýr. Siyaset ve mevki peþinde koþan, salt kendi çýkarlarýný düþünen Paþalar yönetimindeki Osmanlý ordusu pek fazla çatýþmaya girmeden, hatta Selanik gibi bazý kentleri tek bir mermi bile atmadan düþmana teslim eder. |
|
160
|
|
|
|
Bilimsel Siyasi Felsefe: Doðal yapý baþta olmak üzere sosyal koþullara uygun, somut, anlaþýlýr, eþitlikçi, gözle görülen, elle tutulan, gerçekçi kurallar ve düzene göre topluma yön vermektir. Siyasal bu derinlik öyle her aklýna gelenin yapacaðý iþ olmadýðýndan, bunun temeli bilime dayanmak zorundadýr. |
|
|
|