• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
281
|
|
|
|
Ortak atalarý "maymun olan" kendisine "simiyen" denen omurgalý memeli bir türden kollara ayrýlmakla simiyenler olarak týpký goriller gibi, týpký gibonlar, þempanzeler gibi, týpký orangutanlar gibi, ayrýlan dallarýn hiç biri olmayan hemcinslerimizde bu dallanan yol ayrýmýnda geliyorlardý. |
|
282
|
|
|
|
Einstein' in Görelilik Teorisinin bir eleþtirisini bulacaksýnýz bu yazýda...Daha tam olarak anlaþýlmadan, irrasyonalizmin hüküm sürdüðü topraklarda popülerliðini kabul ettirmiþ bir teorinin gerçekte ne demek istediðinin açýlýmý... |
|
283
|
|
|
|
Pekiyi bu geri baðlanýmý hatýrlamak nereden ileri geliyordu? Köleci sistem kolektif emeði kiþi emeðine indirgemiþti. Ama köleci irade istese de istemese de kiþisi emeðinin kolektif bir paydaþla karþýlýðý vardý. Kolektif emeðin kolektif karþýlýðýný alamamaktan doðan çeliþki nedenle eþitlik geçmiþ kolektif hafýzanýn hatýrlamasýydý |
|
284
|
|
|
|
Aslýnda bir birim demek, bir etkileþme; bir ölçme belirlemesi ortaya koymak gibi olsa da; her düzlemle her boyut içine o boyut kurallarýyla bakan teorinin gözüyle; birbirine geçiþen etkisiz bir, bir birim belirlisi, yine belirsizledir.
|
|
285
|
|
|
|
Kiþi üzerinde parçalý olup giden organize eylemeler kiþi üzerinde boþluk býrakýr. Býrakýlýn boþluðun kendisini çaðýran (öz yineleyici) oyuk gerilmesi nedeniyle kiþiler de; kendisinden gidenleri, farklý kullaným ve tüketim saðlamalarý olarak geri çaðýrýr.
|
|
286
|
|
|
|
Hani Mansur, Tanrýya aþký son aþamasýna varýnca kendine düþman kesildi, kendini yok etti gitti. "Ben Tanrýyým" dedi. Yani "Ben yok oldum, Tanrý kaldý ancak." Bu söz, alçak gönüllüðün son derecesidir, kulluðun sonudur. |
|
287
|
|
|
|
Ýnsan tüm bu etnik ve totemdik sorunsallarýn, bileþim sel olgu ve olaylarýn; ittifaký bileþimi nedenle ortaya konan sorunsallarýna karþý sorumluluk tarihini omuzunda taþýr olmanýn bilinci olmakla ittifakýn ürünüydü. |
|
288
|
|
|
|
Dördüncü yaratýlýþ önce El 'e yeni isim vermenin ve El ‘in arkasýnda duracak bir El ahit anlaþmasý içinde ayrýþmayla baþladý. Bu yaratýlýþ tutumu köleci hâkimiyeti. El Hakemi pekiþir olacak El sahipliðini belirtir olacak köleci ulamlardan üç beþi þöyleydi.
|
|
289
|
|
|
|
Beslenme; çevredeki enerji akýþlý geçiþme, deðiþme ve dönüþme içinde kesikli parçalý durumlardan sadece bir tanesiydi. Keyfi olarak nereden geldiði bilinmeyen bir rýzk paylaþmasý yoktur. Eðer ancak kolektif güç içinde kolektif bað ile ve kolektif emek ile üretilene rýzk deniyorsa; kolektif alanýn inþasýna kadar doðada böyle bir sunum yoktu. |
|
290
|
|
|
|
Ayrýca fark durumlar gerilim çeliþki olmakla birlikte farklý ortamlar seçilisine denk düþecek olan mutasyon ve çeþitlilikle zenginlikti.
|
|
291
|
|
|
|
Eski ahde göre tekil egemenliðe göre olan söylem ve zikirden doðan çeliþme, biz demenin zikri içinde çoklukta tekil olan yeni bir tevhit dilini doðuruyordu. Bu dil "biz" diyen oligarþinin gücüydü.
|
|
292
|
|
|
|
Her birey, grup, toplum ve devlet yönetimleri, kendilerine göre bir akýl oluþum yöntemi bulmuþ olsalar da, bunlarýn çoðu derince sorgulanmaya muhtaç. Çünkü insanýn doðal hücresel beyin yapýsý sürekli ne, nedir, neden nasýl, niçin? Gibi aklýn almayacaðý kadar sorusal emir kipiyle doludur. Nöronsal emir kipleri her zaman bilimselliðe dayandýðýndan, bunu zahmetli ve uðraþtýrýcý gören hantal, tembel ve asalak kiþilikler, sürekli içgüdüsel egoya göre tercihte bulunurlar |
|
293
|
|
|
|
Ýlk selleri kýnayýp bu kýnamanýn sütresinde kendimizi görememekle hala sürece teolojik bakýyorduk. Neden olanýn olmayana borcu vardý? Borç neydi. Kolektif yapýlar olanýn olmayana borçlanmasýyla baþlamamýþtý ki böyle bir borçlanma ve süreci çözüm þekli oluþsundu. |
|
294
|
|
|
|
4 yaratma anlatýmý vardý. Anlatýmlar groteskti kiþinin algýlarýna göre kolektif algýlarý yaratacak dilinin söylemleriydi. Bu anlatýmlarýn 3 ü erken dönem içindeydi. Erken dönem groteski dönemi; ilk kolektif dönemi; üreten iliþkileri ve üretim hareketine baðlý ittifaklarý içerir. |
|
295
|
|
296
|
|
|
|
Her þeyin sýnýrý olduðu bir dünyada, büyük ya da küçük þekilde sýnýrsýz sahip olma güdüsüyle yaþamak, hayvandan daha aþaðý bir varlýk demektir. |
|
297
|
|
|
|
Yine o mesleðe özgü anlama anlatým dili gibi, o mesleðe uygun düþünce üretme gibi, o mesleðe uygun kalýplarla anlama anlatmalar vardý. Yine o mesleklere uygun araç gereç yapýmýna özgü o araç gereçleri kullanma yeteneði gibi incelikler; farklýlýklarý vardý. |
|
298
|
|
|
|
baruch de spinoza 1632’de, amsterdam’da dünyaya gelir. dinsel aðýrlýklý bir eðitim alýr. sinagog tarafýndan aforoz eder, yalnýzlýða itilir. hayat onun için zorlaþmýþtýr...
|
|
299
|
|
|
|
Kolektif alan; kolektif etki ile yardýmlaþýcý inþa kalýbýný kotarýr bir alan-hacim yönlendiricisidir. Kolektif alan kolektif baðlaþýmlý düzenlemeler üzerinde ve kolektif baðlaþým içinde enerjiye akýþ yaptýrýcý bir etkidir.
|
|
300
|
|
|
|
Ýttifakýn baþýnda BÝR ÝÞ BÝLÝR, MESLEK SAHÝBÝ ilahlar, kendi melezlerine ve kendi torunlarýna sofra kuruyorlardý. Ýlahlar totem alanda doðup büyümekle daha çok totem alana aittiler. |
|