• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
441
|
|
|
|
Can kan geçiþmesi kavramý, totem dönem içinde ve totem dönem öncesindeki animizdi anlama içinde var olup süre gelen groteski algýydý. Can gezmesi veya can geçiþmesi olarak bilinen bu algýyla her þeyin canlý olduðu kabul edilir. Ölmekle sadece bir kalýp deðiþtirdiðini veya ölmekle kiþinin görünüþ ya da don deðiþtirdiði inanýþ tutumu canlýcýlýk ya da animist bir geçmiþin geri baðlaným anýsýyydý. |
|
442
|
|
|
|
Ýradeli yaþamak veya iradeyi kullanmak eðitimli, bilgili, kültürlü ve korkusuz olmakla mümkündür. Bunun dýþýnda kiþilerin iradeleri zincirle baþkalarýnýn yedeðine baðlanmýþ demektir. |
|
443
|
|
|
|
Kadýn programlarýný küçümseyenlerin kendine çeki düzen vermesini saðlayacak bir eser!
-Alec Sandýr Newyork Post- |
|
444
|
|
|
|
Kardeþi olma gibi sosyolojik baðýntý, öznel iken; sosyolojik baðýntýya konu olan, sosyolojik baðýntýnýn nesnesi ya da sosyolojik olan sosyal olgu (kiþi olgusu, yani kiþiler) nesneldiler. |
|
445
|
|
|
|
Umut, filizlerini vererek kýrmýzý bir güle yaþam sunmuþtu. Ve bir faniye de mefkure... Lakin maksuda varmak çok sancýlý olacaktý. Þimdiden doðum sancýlarý Aklý büyütür olmuþtu ki; hakikatte vesvese olmayýp da vücut bulma ihtimali göz önüne alýndýðýnda, zindanda kendine rastlamasý nasýl bir karmaþaya netice verir kestirilir þey deðildi. Mahzenin derinliklerinde, dairelerin içinde gizlenmesi; tevekkülle dönerek arþý endam etmesi; Akýlda varlýk bulup, doðum sancýlarýnýn da Aklý beslemesi hep kýsýr döngüler yaratýyordu çevresinde. Acaba tüm kýsýr döngüleri ve zincirleri kýrýp atabilecek miydi? Sustu. Çünkü sualler, tereddütler, sonuç alma kaygýlarý artýk bu beyinden çok uzaktý. Göçebeler yalnýzca yürürdü. |
|
446
|
|
|
|
Ýlk insan atalarý olan Primat ve Neandertaller M.Ö. 200 ve 165 bin yýllarýnda koku, ses, korku, ýþýk iþaret dilini kullanarak, anlaþýlmaz bir düzen, duygu ve düþünce içerisinde yaþama baþlamýþlardýr.
Anýlan dönemdeki insan ve düþüncenin niteliðini belirtmek gerekirse, hayvani özellikten pek bir farký bulunmamaktadýr. Bu dönemin insan düþünce yapýsýný, iç güdüsel his olarak adlandýrmak ta mümkündür.
|
|
447
|
|
|
|
Bankerlerden finans kredilerini çeken uygarlýðýn yaratýcýsý ilk insan atalarýmýz; bu teþvik kredilerle koyunu evcilleþtirip; yününü kýrpýp dokuma tezgâhlarýný kurmamýþtýlar. Uygarlýðýn temelinde üretim hareketi ve üretim iliþkisi vardýr. Ama asla para, banka, finansman, kâr, ticaret, teþvik pirimi, faiz, ihale vs. yoktu. Uygarlýðýn yaratýcýsý tarýmcý insan atalar öküz satýn alarak kâfirlik (çiftçilik) yapmadýlar.
|
|
448
|
|
|
|
Tarihsel olaný bilmeyen mantýk, "günün hal ve icabýna göre faiz alýnabilir" demekle hem zýrvalýyor hem bocalýyordu. Hem kapitalist olacaksýnýz. Hem kazanç yapmayacaksýnýz! Aklýnýz alýyor mu? Âlimseniz aklýnýz alýr. |
|
449
|
|
|
|
Düþüncedeki çok köklülük totemiler arasý karþýt düþüncelerle olan sentezlerin ortaya konmasý ile ancak farkýna varýlmýþtý. Her bir totemdi yapýnýn kendi alan daðýlýmý içinde, kendi kendisine fren etkili bir karþýtlýðý olsa da, her bir totemdi yapý kendi içinde tek salýnýmlý düþünceydi.
Bu nedenle totemi bir alan içi, tam anlamýyla felsefe deðildi. O aþamasýyla giriþmeyen, temas etmeyen totemdi mana düþüncesi, çok köklülüðü ele vermiyordu.
Oysa ön ittifaklarýn içi, her biri farklý yol yöntem ürünü olucu birçok totem mesleklerinden oluþmaya baþlamýþtý. Bu nedenle ön ittifaklarýn, her biri bir farklý düþünce ve duygularýn belirmesi oldular. Bu farklýlýklar totem temsilcilik olmakla, totem temsilciliklerin bir arada kavranýþý ilahlardý. Ön ittifaklý yapýlarýn içi her biri ayrý bir totemi mana anlayýþý içinde olmakla çoklu (pluraldi-politeisti-ilahtý) yapýydýlar.
Politeisti bir çoðul yapý içindeki giriþmeler; her bir grubun, grup aitliði olan totemdi dediðimiz giriþicilerden oluþan að örgüsüydüler. Ön ittifaklar, çok köklü giriþmeler yapmasý nedeniyle çoklu giriþenle yapýydýlar. Çok yapýlý temsilciliðin mana inþa karþýlýðý ilahtý yapý olmalarýydý. Ön ittifakýn içinde yasa koyucu olanlar; ilahlar koalisyonuydu. Ýlahi düzen denen vurgular içindeki ön ittifaklar, çok köklü düþüncenin (felsefenin), ana giriþme kaynaðý oldular.
Kýsaca totemdi düþünce; herhangi bir totem grubun, kendi kendisini yalýtýlmasý içinde olmasý ile totem gruplar; tek köklü ve tek yönlü düþüncenin disiplin kaynaðýydýlar.
Totem gruplar arasýndaki giriþmeleriyle, totem gruplar, kendi üzerlerine kendi etkileri olan salt izole yaþamlý düþünce olmaktan çýkmýþtýlar. Bu ön ittifaklý giriþmenin baþarýsýydý. Böylece yeni olan inþa; totem düþüncelerin ön ittifak içinde hep bir arada, hep birlikte giriþme içinde kavranmalarýydý.
Ýlahtý düþünce; totemdi gruplar arasý düþüncelerin bir arada, çok köklü, politeisti düþünceler olduklarýný bize belirtir. Politeist mesajýyla, ilah; zorunluluðun senteziyle politeistiydi. Ýlahlar; bileþen sosyo toplumsa yapýlardaki sentezin ortak kararlarýný almada, iradesi olan yöneticiler olmadaki tarihi bildiriþmeyi yapmanýn da kod adýdýrlar.
02.03.2016
|
|
450
|
|
|
|
Kiþi nasýl olsa baba bizi giydirir, diye üreten sürece ve kolektif miras býraktýðý sürece son verirse; hapý yutar. Depo enerji yokluðundan üreten sistem daðýlýr ve çöker. Nüfus azalýr. Süreç olasý olabildiði kadar baþlangýç koþullarýna döner.
|
|
451
|
|
|
|
Öncelikle þunu belirteyim. Bu ittifaklar ganimetti bir savaþ sonrasý galiplerin maðluplara dikte ettirdiði anlaþmalar deðildi. Ya da yeniþemeyen iki ganimetti yapýlarýn ittifaký deðildi. |
|
452
|
|
|
|
Ortalama aklý ortaya koyup üretemeyenler, tarih sel mirasla olacaktý. Sizin dýþýnýzda ve sizden baðýmsýz olan geri beslenim yasalarýyla olacaktý. Kiþi, tarihsel zeminin geri doðrultma yapan bilinciyle davranacaktý. Tarihsel geri baðlaným bilinci olmakla köleci sistem öncesi tarihsel zemine göre inþa baþlangýcýnda ve inþanýn geliþme evresi içinde sadaka vermek yoktu. |
|
453
|
|
|
|
Dinler bir kez köleci yapýnýn temeline mülkün sahibini ve mülk sahibinin takdirini koyduktan sonra, siz ne yaparsanýz yapýn; mülk sahibinin sözünü ve takdirini deðiþtirilemezdiniz! Bu deðiþtirilmez ilik içinde özgürlük gibi bir kavramýn esamisi okunmamakla siz öðretilmiþ bir çaresizliðine teslim oluyordunuz. |
|
454
|
|
|
|
Bir insan; insanlýk ailesi mirasý olan bu günkü teknik ve teknolojik süreçlerin sahipliðini ele geçirip her þeyini saðlasa dahi; bu kez de sürecin sürekliliðinin saðlatýlmasý baðlamýnda süreç yine kolektif olmak zorundadýr. Süreci ne kadar özel kýlarsanýz kýlýn; parça o kadar aslýna çekmekle kolektif belirir.
|
|
455
|
|
|
|
Adalet mülkün temeli miydi? Bir þeyin temel olmasý için veya temelde olmasý için o þeyin inþayý olmasý; yani inþanýn kendisi deðil de inþa içinde, inþayý tamamlar bir inþa parça olmasý gerekir. |
|
456
|
|
|
|
7
Bu nedenle günlük zorunlu durumlarla olan beslenme, barýnma, korunma, koruyuculuk yavru bakýmý, güvenlik, garanti ve zorunlu olan durumlarýn saðlanmasýnda sürdürülebilirlik için kolektif bir sosyal yapýnýn inþa nüfusu olan sosyal rezonans frekansýný, 50 kiþi olarak deðerlendirdim. |
|
457
|
|
|
|
Yaþanýlaþma da, inanç mý, bilgi mi önceydi? Kuþkusuz ki arkaik bilgi, kategorize olmayan bilgiydi. Kiþi sosyal yapýlarla birlikte iki bilginin içinde doðuyordu. Ýki bilgide insandan öncedir.
Birinci bilginin kaynaðý insandan önce oluþla arkaik olan, bio genetik devralýnan, duygular kaynaklýydý. Duygular da, asýl olan þey; bencilliðimizi tarif etmesiydi. Bilginin iikinci kaynaðý bencilliðimize sosyal iliþkilerlen dýþta tevhidçi (birleþtiricisi) oluyordu.
Baþka benlerle bizim bencilliðimizi yine bencillik adýna, birlik özellikli kýlan þey; sosyal yapý kaynaklý duygudaþlýklardan, totemi aktarýmlý olan ve giderek inancý düzenlemeye dönüþen atalar deneyimli sosyo nesnel özneli, sosyal genetik aktarýmlý bilgidirler.
Ýkinci tür bilgi inanç ve imani tutum gibi olsa da, erken dönem içinde bugünkü gibi bir inanç olmayýp; güvenilir pekin bir yol haritasý olmanýn, inancýydý. Ýçinde ne tanrý fikri vardý ne tanrý söylemi vardýr. Ne de söylemlerin doða dýþý bir kaynaktan geliyor olma, anlamasý vardýr.
|
|
458
|
|
|
|
Tarih sahnesinde silinecek olan temel yapýlar için özel mülkiyetçi köleci El yapýlarý da “bunlar bizim yüzümüzden yok oldular” demeyecekti. Bu nedenle kolektif yapýlar kendi yok edicilerini hikâye edip anlatacaklardý. Köleci sistem bu durumdaki (yok oluþtaki) kendi suçluluðunu üste çýkarak anlatacaktý.
|
|
459
|
|
|
|
“Kütle çekimi (yer çekimi) diye bir yasa olduðu için, evren kendini yoktan yaratabilir ve yaratmýþtýr da. Evrenin ve bizim var olma nedenimiz ‘kendi kendini oluþturmaktýr’. Nasýl ki Darwinizm biyolojideki yaratýcý gereksinimini sona erdirdiyse, yeni fizik kuramlarý da evrenin oluþumu konusunda yaratýcýnýn iþlevini gereksiz kýlmýþtýr” |
|
460
|
|
|
|
Ýlk kolektif var saný, ilk kolektif yaþamlý var saný olmakla; kendisinin önünde kolektif bir geçmiþ yoktu. Önünde kolektif geçmiþ olmayýnca ön kabulün kritiðinin yapýlmasý da olanaksýzdý. |
|