• ÝzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe |
961
|
|
|
|
Mütekabiliyet esasý olan denklik totem meslekli “üretim hareketi” ile “grup sektör hareketi içinde” ittifaký belirlemiþti. Kolektif lige göre belirleniyordu. Kamusaldý. Kiþi sahipliði yine bir grup içi kolektif üretim olan “üretim iliþkisi içinde” kiþinin “yeteneðine göre olan kiþi emek ve emek gücü” sahipliðiydi.
|
|
962
|
|
|
|
“Kullarým” diyen Osmanlý padiþahý da bir köle sahibi olan ya “seyitti”. Ya efendi ya sahibim” demekti. Egemen güç, ne zaman bir uyuþturan ortama; kitleleri biat yönünde senkronize eden bir söylemlere gerek duyduysa lümpenler (hiçbir deðiþilen emek deðeri üretmeyen büyücüler, medyumlar, fal bakýcýlarý, kader kýsmet çiler, hýrsýzlar, mafya ve çoðu din adamlarý) hemen orada boy vermiþtiler.
|
|
963
|
|
|
|
Býraktým “Bir gün kendinizi
Savcý karþýsýnda görürseniz þaþmayýn” demeyi
Kýl oldum abi
“Ankara’dan Ýstanbul’a yürümeniz
Bizim size bir lütfumuzdur” diyordu
|
|
964
|
|
965
|
|
966
|
|
|
|
Deðerli okurlar benzer davranýþlarýn çekici itici olmasýný anlamakta haklý olarak zorlanabilirler. Örneðin 15 bin yýl öncesinin doðal ortamda iki kiþi doðanýn ezici ve baskýn gücü karþýsýnda bir araya gelip güç birliði yapma eðilimi ile birbirine karþý çekimli olurlar.
|
|
967
|
|
|
|
Kolektife ait kolektif gücün, kolektif geçmiþin, kolektif mirasýn da sahibi olmasýndandý. Bir kere kolektif sahipliði ele geçiren kiþi ya da kiþiler; kolektif dolaþýmlar üzerinde, çalýþan kiþinin kendi üretmesiyle sahipliði olmasý gereken kendi emek güçlerinin de dolaylý sahibiydiler. Dolaylý oluþ çevrimi; kolektif olanýn üzerindeki toplumsal güç ve toplumsal bað enerjisinden ileri geliyordu. Bu çevrim yolu uzatmakla zamandan bir parça gecikme ortaya korsa da; çok çok katlanmýþ bir deðer saðlamasýný da ortaya koyar.
|
|
968
|
|
|
|
sadece Volatair mi düþünmüþ düþünce üzerine,bizim de çok söyleyeceðimiz çýktý düþününce.buyurun derin,saçma,komik,ciddi,aykýrý düþüncelere... |
|
969
|
|
|
|
Elbet çobanlar da yaðmurda, yaþta; sýcakta-soðukta oluyorlardý. Çoban sýk sýk oturup dinlenebiliyordu. Çoban kaval çalacak vakit buluyordu. Yine çoban sakin sakin düþünmeye zaman ayýrabiliyordu. Oysa kâfir çalýþmada arta kalan zamanda kendi koþum hayvanýný da kendi doyurmak zorunda.
|
|
970
|
|
|
|
Kolektif güce dönüþen kiþi sahipli, kiþi emek gücü; ne üzerinde kolektif güce dönüþür? Ortak sahipli sosyal alan içindeki üretim nesnesi vardý. Üretim nesnesi kiþinin eksiði olaný tamamlama baðýntýsýný verdi. Tamlama yansýma ile giriþen üretim hareketleri nedenle kiþi emek gücü kolektif güce dönüþür.
|
|
971
|
|
|
|
Kiþi kendi katýlýmýyladýr ki toplumsa kolektörle kolektif gücü anlamýþtý. Kiþi kolektif kolektörle anladýðý gücü kendi anlamasýna aracý bakýþ yapmýþtý. Bu kolektifi çoðul gücü kiþiler kendisine trans edip kuplaj yaparken kiþi süzeni “anlama prizmasý” bu çoðul modülasyonu beyaz ýþýk gibi tekil görülü algý yapýyordu.
|
|
972
|
|
|
|
Yönetilenleri sürü gören çobanlar bu çobanlýk öngörüleriyle El temsilcileriydiler. Bu dar ve ham olan baðlamlarý içinde haklýydýlar da! Asa, güden gücün dýþa uzanmasýyla; sürü üzerinde aracý bir yaptýran sahipliðin beyniydi. Yine salt bu nedenle, çoban El temsilcileri kendi alametifarikalarý olarak hep asa ile birlikte, akýllarda canlandýrýlýrdý.
|
|
973
|
|
|
|
El, güya kendisinin olan mülkü, kiþilere rýzk olarak daðýtmanýn; "rýzk verme baðýntýsýndan" ötürü El, rýzk verdiklerinin üzerinde tasarrufu olmanýn hakkýydý. Bu nedenle mülkü (sahipliði) olup, rýzk veren El, “rýzk verdikleri üzerinde, tasarrufu (iradesi) olan El” olmakla da; "El haktý". Ýlk inþa oluþmasýnýn içindeki El Hak'ýn “tanýnmasý” ve “belirme baðýntýsý”; buydu. El'in bu görece yapýsal oluþ inþasý içinde "her zaman diri oluþu" diyen; evrene sahip olan elçi gönderen bir “El Hakk’ýn”; “anlam ve taným” olmasý, yoktu.
|
|
974
|
|
|
|
Baþta kimse Mamon’un yanýnda eþit deðildi. Bu nedenle keyfi takdir yapýyordu. Ama þimdi, araya giren onca zaman sonrasýnda herkes Mamon karþýsýnda eþitti! Mamon öyle söylüyordu.
|
|
975
|
|
|
|
Bu nedenle kiþiler daha çok kendi ihtiyaçlarý kadarý olan dýþ dünya ile ilgilenirler. Girdiler ön yargýnýn kaynaðýdýrlar. Dýþ dünya bu kýsýtlý girdilere göre kiþi için bilinir bir izlek olurlar. |
|
976
|
|
|
|
Artýk geçmiþin kolektif somutluk baðýntýsý, bu gözbaðý olan inancý soyut ve alakasýz mana ile anlaþýlýr olacaktý. Artýk soluk alýyorsanýz dahi, soluk alýþýnýz da nefesleriniz elinde olan El adýna olur söylem ve yeminler ile sözünüze baþlýyordunuz. Yellenip yellenmemeniz de El sayesindeydi. Baþýnýz aðrýyacaksa, da aðrýmayacaksa da hikmeti El’deydi. Ýþ bulup, bulamamak ta El’deydi. El sizin fýtratýnýzdý. Üretileni ve üreten iliþkiler sürecini, kendi nesnel standartlarýnýn üzerine inþa etmekle El kendisini de bu nesnel standartlar üzerine inþa ediyordu. Öznel mana anlayýþý El, kendisini üreten iliþki içine konumlamakla kendi mana anlayýþlý sembolizmini standartlar içinde kullanmýþtý.
|
|
977
|
|
|
|
Yok olmak üstüne var olmak... |
|
978
|
|
|
|
Ýþte Ali ve Barýþ'ýn olmadýðý durumla onlar varmýþ gibi onlara kýyasla siz hem uzun hem kýs imajlý boyutla üst üste zamanlar içindesiniz. Ölçme, belirleme olmakla; sürecin dalga boyutunu bu üst üste zamanlardan birine, parçacýk olarak çöktürmeydi.
|
|
979
|
|
|
|
Sosyal öðrenme þimdi ve gelecek olan yönüyle; kural, kaide olan bir düzenlenirdir. Yeni devinmeyi ve geleceði oluþmakla akýþ yapar. Sosyal öðrenme gelecek olan yönüyle hep kesikli sürekli olup geleceðe uzar. Sosyal öðrenme hem geçmiþtir, hem gelecek. Sosyal öðrenme geçmiþ ve gelecek yönüyle de ikili bir baðýntýdýrlar.
|
|
980
|
|
|
|
Devam yazýsý.
Kültür ve uygarlýk neydi? Ýnsanlýk kültürle mi yola çýkmýþtý, yoksa uygarlýkla mý? Sümer kültürüyle, Sümer uygarlýðý ayný þey midir? Kültür ve uygarlýklar ekstradan bir entropi salýnýmý mýdýr? Doðayla baðýntý, bir kültürse; doðayla baðýntýlý olan fareler de kültürlü müydü? Neden bir fare uygarlýðýdan bahsedemeyiz? Falan þarkýcý sanatçýnýn çocukluðunu ve hayatýný kutsal sure gibi ezbere biliriz de neden insaný ve onun ittifaklýðýnýn kýrýntýsýný bile bilemeyiz? |
|