• ÝzEdebiyat > Öykü > Varoluþçuluk |
61
|
|
|
|
"beynim yer deðiþtirdi.senin özlemine,reddine,içine girdim.ruh nakliydi canlý yayýnlarda kan olduðum." |
|
62
|
|
|
|
Günaydýn koca adam! Bugün her zamankinden boktan görünüyorsun ya, hayýrdýr! |
|
63
|
|
|
|
Bu geliþinde, geçen sefer anlamlý anlamlý süzdüðü kumralý göndermiþti yataðýna Rezzan Haným. Herkes haným diye hitap ettiðinden Alpar da alýþmýþtý, bu fahiþeden bozma kadýna haným demeye... |
|
64
|
|
|
|
Ýnsanlýða herþeyin kendilerine öðretildiði gibi olmadýðýný gösteren iki güzel insanýn -Simone de Beauvoir ve kýsa bir süre önce 100. doðum gününü kutladýðýmýz J.P. Sartre’ýn- deðerli anýsýna. |
|
65
|
|
|
|
Kumral saçlarýný þöyle bir üstünkörü tarayarak bir daha baktý aynaya. Orada, yüz hatlarý boyunca uzanan kederli anlarýn derinleþtirdiði çizgiler þimdi artýk eskisine göre daha bir belirginleþmiþ olarak durmaktaydýlar öylece. Bakýþlarý, ya onlara ne demeliydi! Neþe ve umut kývýlcýmlarýnýn beslediði bu zinde bakýþlar, mevsimin henüz kýþa dönmediði þu hazan günlerinde böylesine yorgun ve yalnýzlýðýn pençesinde böylesine bezgin bir bitkinliðe mi düþmeliydiler? Yaz günlerinin neþeli koþuþturmalarý arasýnda kýþýn o zemheri soðuklarý hep böyle bir iþgüzarlýkta bulunup, hazýrlýðýnýn bulunmadýðý bir boþ anýnda mý yakalar insaný? |
|
66
|
|
|
|
"Organizma her gün binlerce insan ve aileye ulusal internet aðý üzerinden çeþitli testler gönderiyor. Bu arada amaç ölüm sonrasý yaþamý tercih eden kiþilerin saðlýklý bireyler olarak topluma ve organizmaya kazandýrýlmasý." |
|
67
|
|
|
|
Neden kapýnýn önüne koyamýyorum sence seni? Mutsuzluðunun farkýna varmaya ramak kala...Her þey beklendiði gibiyken.Oysa sana hiç ihtiyacým yok.Benzersiz bir hikayen de yok. Ben sadece senin için mutfakta elini býçaðý keserken fark ettiðin an olacaðým.Akan kanýn belki de.Ya da bir düzeltmen kendi adýna. |
|
68
|
|
|
|
Çocuk kadýndan önce ölmüþtür. Kadýn sonradan ölmüþtür.Her ikisi de ölmüþtür. Ve bir çok insan ölmüþtür.
Bu kadýn savaþ meydanlarýnda defalarca ayný hatayý yapmýþtýr.Ayný suçu iþlemiþtir. Görevi ise;kendi ülkesi için istihbarat saðlayan kadýn ajan olmaktýr.
"Vatan hayinidir."
|
|
69
|
|
|
|
Cama düþmeye baþlayan kar tanelerini görünce dönmek istedi. Yolun kapanmasýndan çekiniyordu. Bir süreliðine daha misafirim olmaktan...Sanýrým. Evden ayrýlalý nefes alýp verirken çýkan o hýrýltýsýný saymazsam yanýmda ki koltukta oturduðu gerçeðini büsbütün unutabilirdim. Sileceklerin hareketleniþine takýlmýþtý bakýþlarý. Onu böyle görünce baktýðý þey hakkýnda düþünüyorum. Nesnenin devinimi, düþen kar, anýlarý, türlü türlü þey geçiyor aklýmdan. Bunlardan biri ya da tümüne bakmasý kabulümdü, ama hiçbirine bakmýyorduysa. O zaman unutmalýyým iþte; kýþkýrtýcý bulacaðým için. Sinirlenmemle eðlenir gibi. Hayra yormayacaðým sessizliðini. Çünkü bilmek hakkýmdýr. Açýklamalý. Etiyle kemiðiyle –“ þey” demeye yine de varmýyor dilim – düne kadar tanýdýðýmý sandýðým kiþiyse, çekinmezdi. Dilindekini söylerdi.
|
|
70
|
|
|
|
Sevgili unutulmazlarým,çok çabuk ve çok geç de olsa kaybettiðim(Babaannem)kaybetmekten kahrettiðim,kiþilerim.
Babam ve burhan Bey erken gittiler öte aleme.
Allah rahmet eylesin bütün ölmüþlerimize.Amin. |
|
71
|
|
|
|
Hastaneye Yatmadan önceki SON günlerim
3 Gün SONRA Dört duvar arasýna alýnacaðým |
|
72
|
|
|
|
Acý çekmek için ayyaþ olmak, bir kadýn tarafýndan sýfýrlanmak gerekmiyordu , ama acý çekip ayyaþ olunabilirdi. Bir süre, gençlikte özellikle, talihin senden yana olduðunu sanabilirdin, bazen senden yanadýr da gerçekten |
|
73
|
|
|
|
Bulutlarýn renginde kararma ve görünüþlerinde bir aðýrlýk vardý. Sanki dolmuþ ve bedbindi gökyüzü. Kendisini en çok gökyüzüne benzetirdi. Evet, bir kadýn olsa olsa gökyüzü olurdu. Önce yeryüzünün kirini pasýný kendisinde toplar, sonra içini akýtarak hem kendini hem yeryüzünü temizleyen, kadýn gökyüzü. |
|
74
|
|
|
|
Dünya obsesiflerle çevrili.Ruh sýkýþtýkça eller yýkanýyor.Dil tutuldukça eller titriyor.Ýçindeki binanýn acil çýkýþ kapýsý yok katlara tek tek uðranacak |
|
75
|
|
|
|
Son durakta ineceðini bilen yabancý bir yolcu gibiydi. Otobüse biner binmez hangi durakta ineceðini söyler, oraya geldiðinde þoförün onu uyarmasýný bekler, kafasýný onunla meþgul etmek istemezdi. Ýneceði yere geldiðinde uyaracaðýndan emin, seçimle yeni iþbaþýna gelmiþ bir politikacý gibi. Belki de hiçbir þeyini emanet etmeyeceði tanýmadýk bir otobüs þoförüne, gideceði duraðý emanet etmiþ olurdu. En köþe koltuða geçer. Genelde güneþli olan bu þehirde güneþten ters tarafa oturmayý tercih ederdi. Oturduðu an küçük cep kitabýný çýkarýr. Kocaman parmaklarý ile sayfalarý çevirmeye uðraþýrdý, telaþlý telaþlý. |
|
76
|
|
|
|
„Artýk kalemimin de, benim de güçsüzlüðümüzü biliyorum. Ne önemi var: Kitap yazýyorum, yazacaðým; onlar da gerekli; gene de bir iþe yarýyorlar. Yazýn hiçbir þeyi, hiç kimseyi kurtarmaz, doðrulamaz. Ama bir insan ürünüdür: Ýnsan orada yansýr, kendini |
|
77
|
|
|
|
Sarktýðý camdan yerine oturan biri " Abi, yine yanýldýn" der. Aðzým kulaklarýma varýr. Nasýlsa bir kaç dakikalýk yolu vardýr böylelerinin, önemsemem. Bir tabela gölgesinde frene basmamý isteyecekler. Kitabý defteri daðýldýðý yerden toplayýp, kýrpýþan gözlerle bir bana bir plakaya bakacaklar. |
|
78
|
|
|
|
Zamanýn geçiþini düþünmekten, mutlu olamýyorum. |
|
79
|
|
|
|
Yaþlý Olgun Kavak
Tanrýyý arýyorum þaman yollarýnda bir iþaret bir iz yok.Ne kadar kararmýþki bu yürek nafile uðraþlar diye þýrpýnýyor beyin damarlarým.Gözümü kapatsam |
|
80
|
|
|
|
"ani bir sesle uyandým bu derin ruhsal komadan.asansörün durduðunu farkettim" |
|