..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bazen evrende yalnız olduğumuzu düşünürüm, bazen de olmadığmızı. Her iki durumda da bu düşünce beni afallatır. -Arthur C. Clarke
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
İzEdebiyat - Yeraltı
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri

Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  

Sonra Bir Gün
Ahmet Zeytinci
Öykü > Gülmece (Mizah)

Bir varmış, iki yokmuş, üç varmış dört yokmuş, beşin bu işler ile hiç alakası yokmuş, beş o sırada senelik izindeymiş. Develer tellal, pireler berber iken, yavru pireler berber çırağı iken, hem develerin tellallığına hem pirelerin berberliğine, hem de yavru pirelerin berber çıraklığına itiraz çokmuş. İtiraz çoksa da hem develer, hem pireler, hem de yavru pireler hiç mi hiç umursamamışlar bunu. Masal bu ya, adı üstünde işte masal, sen de oku bakalı

[DEVAMI]

 

 


 

 




Arama Motoru


• İzEdebiyat > Öykü > Yeraltı
61 
 Şehrin Patikalarına  (Serhat Merdivenci)

labirent ; Bir yönsüzlüğe doğru ilerleyen ve gözlerinde irileşen dehliz geçitlerinin karanlıklarını gizlemeye çalışan üzgün insanların...
62 
 Göçmen Kalıntı  (sinem sal)

Kadın geçmişte o kadar çok kaldı ki şimdiki zaman bittiğinde gelecei bile geçmişti.
63 
 Hippi  (namra namra)

Söylesene bir şeyler yabani ! Hep böyle hayvan gibi mi yaşayacaksın ? Hiç evcilleşmeyecek misin ? Tıpkı benim gibi sende insanlardan kaçan bir münzevi mi olacaksın?
64 
 Mezarımı Derin Kaz  (Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu)

“Bana yazıklar olsun! Kardeşimin ayıbını örtmek için, bu kargadan da mı aciz oldum?”
65 
 Alınteri Taze Kan ve Uluyan Köpekler  (DESPİNA YILDIZ ÇAĞRI)

babasının öğüdünü gerçekleştiren adamın yeraltından hikayesi.
66 
 Arıyordum  (Şenol Durmuş)

O gece yarısı yürüyordum yine o güzergahta… Onu arıyordum. Kalabalıklar arasında o kadını fark ettim. Peşine takıldım. Pavyonların, barların, taksilerin arasında onu takip ediyordum. Caddeler, sokaklar geçiyordu önümüzde. Dilenen bir adam bizi görünce ürktü adeta yalvarıyordu: ” Ulu Tanrım bu gece neler oluyor ” dercesine ellerini gökyüzüne kaldırmıştı.
67 
 Yetenekli Kaybedişler Adına - 1 -  (niyazi bircan)

Kış. Tabi soğuk her yer. İnsanlar özensiz gösterişler peşinde. Bazıları tabi. Öyle genelleyemezsin herkesi. Zor düşünceler bunlar. Üstesinden gelinmesi gereken birçok maddi zorluğun arasında hani lafı bile edilmez, edilemez, izin vermezler ki! Hâl böyle iken biz onu üç masa ileriden merakla izliyoruz. O ise bunları düşünüyor mu? Bilinmez. Aslında anlaşılır, fakat masamızdaki eleman demişti bir kere. Söylenemez, genelleştirilemezler…
68 
 Arayış  (Şenol Durmuş)

Her Allah'ın günü o aranır. Bir önceki gün sahneden yok olmuştur. Ama ertesi gün tekrar aranır, yeniden bulunur. Bulunduğunda ise sonuna kadar, hiç acımadan o yok edilir. Onunla adeta savaşılır. İnsanı çok yorar. Buna rağmen sınırsız bir zamanla onunla gülünür, dertleşilir, bir yoldaş gibi. Ayrılma saati geldiğinde ise o artık yoktur.
69 
 Gölgemin Nüshalarını Çoğaltıyorum‏  (KÜFRAN)

‘’Yüreğimin doğusunda kadınlar ölüyor’’*
70 
 Deprem  (BARIŞ BİLGİ)

Bu sıcak telaş kendini yavaş yavaş sükunete terk ederken bazı gözden kaçmış problemler de insanların dikkatini çekmeye başlamıştı. Kayıp çocuklar ve parçalanmış cesetler
71 
 Sessiz Çığlık  (pınar)

her kadın sessiz çığlıklarını toplumdan korkmadan, çekinmeden, ayıp olduğunu düşünmeden, ölüm tehditlerinden korkmadan tek yürtekte birleşse, dünya yıkılır.
72 
 Oda - - - 1 -  (Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu)

‘İçindeki boşluğu görmezden gelme. Düşmekten ancak kabullenerek kurtulursun.’
73 
 Protez  (Gülbahar Karakoç)

bu bir tür tanıtımmış
74 
 Dedem  (Yeşim)

...tek bir idealim vardı: “Dedem gibi olmak”...
75 
 İyi Geceler  (Kaan Alpaslan)

Dar bir koridor, gördüğüm dar bir koridordu, yüksek duvarlar arasında kalmış daracık bir yolda yere çömelmiş bekleyen birini gördüm. Duvarların üzerinden yere doğru usulca kayarken aşağıda bekleyen kişi beni fark etti. Yavaşça başını kaldırdı ve bana doğru baktı. Kendimi görüyordum, koridordun tabanında çömelmiş bana doğru bakarken kendimi görüyordum, bir süre sonra aramızdaki havanın eridiğini hissettim.
76 
 Kemikkıran Mustafa  (Şenol Durmuş)

"Kim olduğun ne olduğun hiç önemli değil" demişti."Nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun umurumda bile değil" diyordu. "Bu birim farklıdır, en önemli işimiz sorgudur. Sorgu yaparken hiç acıma olmaz, yufka yürekli adamları sevmem anlaştık mı? Adımı duyduysan nasıl biri olduğumu bilirsin. Beş senedir koca İstanbulun güvenliğini ben sağlıyorum. Ben müdür vali tanımam. Değil babamı Allahı bile tanımam anlaştık mı, söyle bana bu işi yapabilecek misin şimdiden söyle tercih senin. Eğer yapamazsan seni şimdi hemen bir semt karakoluna gönderirim ne diyorsun Mehmet Çetin" derken ağzından köpükler saçılıyordu.
77 
 Topuklarından Omuzlarına Kadar Kadın  (Berkant Eker)

Umarsız yada dalgındı. Belkide bazı şeyleri konuşmaya , düşünmeye , gerek duymadan yapıyordu . Göğüslerini göstererek dolaşıyordu . Güzel ve biçimli göğüsleri ve mahallenin kadınları kin kusardı , ona . Aklını yitirmiş bir kuzgun kadar masumdu aslında. Yarı deli, çok tehlikeliydi. Ne zaman düşünmeyi bıraksa , bedeni tedirgin edici oluyordu. Aklı büyük bir yorgan iğnesi ile etine tutturulmuştu .
78 
 Jointy  (niyazi bircan)

Tanrı güneşi de alt etti. Ve güneş ışıklarını tanrının masasında bıraktı. Bunu gören polis ve asker gibi türlü pislik, jargoncu, yolsuz orospu çocukları ve arkalarından aleni kokuşmuşlar dünyayı terk etti. Ben kadınımın koynundayım. Durumu eşitledim ve kaybedecek bir şey kalmadı. İkimiz de toplamda yirmi gram jointy ediyoruz. Ölüm demek bu. Olsun. Kutsal barda yerim hazır. Ve yine öyle olsun. Tanrının kafası on numara ve kontrol ayyaşların elinde. O halde her şeyi unutup rahatça ölebiliriz
79 
 Vicdan Azabı  (Baran Yurdakul)

Kapının ağzına geldiğimde, yüzünü belli belirsiz seçiyordum. Elleri, akan göz yaşlarının yere ulaşmasını engellemek için sürekli bir çaba içindeydi.
80 
 Nokta  (Burak 'Finrod' Mollamehmetoğlu)

Bitiyordu! Bu elem, kahır, bu fanilik, yer-gök, gündüz-gece… Noktaydı bu… Nokta!

Önceki Sayfa  1 2 3 4 5 6 7 8 9 10  Sonraki Sayfa




son eklenenler
Adam ve Kadın
Serhat Kaya
Öykü > Yeraltı
Buluşma
vicdan sönmez
Öykü > Yeraltı
Tanrının Dönemeci
selim çok
Öykü > Yeraltı
Korsan Çıkmazı
selim çok
Öykü > Yeraltı
Yıkılış
selim çok
Öykü > Yeraltı
Düş Köprüsü
Fatma Şahin
Öykü > Yeraltı
Eli Kanlı Toplum
cem yılmaz
Öykü > Yeraltı

 


 


Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.