• İzEdebiyat > Öykü > Başkaldırı |
81
|
|
|
|
Dicle gözlerini açtığında akşamın ayazlığını hissetti.Yavaş hareketlerle yatağından kalktı.Kafası biriken sorular yüzünden çok kötü zongluyordu. |
|
82
|
|
|
|
Var olmakla olmamak arasında bir yerlerde... |
|
83
|
|
|
|
agzımda ısırdığım günahın tadı dudaklarımın kenarında....
zamanın sana yazılı çırpınışlarındayım ....
saklamaya gerek görmediğim günahıma....
|
|
84
|
|
|
|
46. yürüyüşüne çıkan Yolcu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat KALENDER’in diliyle SEYİR DEFTERİ bölümünde adeta meydan okuyan bir manifestoyla karşılıyor bizi: “Elbette ki sıcak olacak, elbette ki yanacağız, elbette ki bizden doğacak güneş, elbette ki içli bir türkü gibi yaşayacağız hayatı. Yürüyünce de durunca da bir endamımız olacak. Gülümsediğimizde bağları çözülecek kargaşanın. Bakın biz gülümsüyoruz. Kimsede karşılığı yoktur bu tebessümün. Dillerimiz söylediğinde, her söylenmiş sözün arkasında duran bir yürek bulacaklar. Kızlarımız delikanlılarımız göğe koşar gibi, gök kuşağı kuşanır gibi yaşayacaklar. Dünya bu coğrafyada sükûn buldu. İnsanı ilk gören, ilk insan dokunuşunu hisseden, ilk kez insansı lezzetle haşr olan bir coğrafyadan bahsetmek, bu coğrafyanın üzerinde yaşayanlardan söz açmak dikkat ve rikkat isteyen bir terennümdür. Burası peygamberler atası İbrahim'in yürüyüşe geçtiği, adalet ve erdemle örülen kozadan yeryüzüne yayılan esenlik bildirisini dalgalandırdığı ilk kale! Bakışlarımızın keskinliği sonsuz toprakları tarayışımızdaki zerafetle kaimdir.” |
|
85
|
|
|
|
Kimsesizler mezarlığında dolaşıyorum, gece soğuk. |
|
86
|
|
|
|
Geleceği titreten vurucu sözlerin ve ben korkuyorum sana kal demekten...
Aslında sen
sadece beynimde bir kurguysan.
yaşanmamışsak,
o yüzden de ne bir başlamışlığımız ne de bir bitmişliğimiz varsa?.....
|
|
87
|
|
|
|
her tespih tanesinde zikir ederken ismini,
tesellisi adında kayıtlı ruhum ...düştükçe adın gönlüme
sanki tüm günahlarım affedilecek tekrarlarındayım adının... |
|
88
|
|
89
|
|
|
|
Orta yaşlı bir erkek yürüyordu. Bembeyaz sakalı ona vermesi gereken hoşgörü ve sevimliliği yakıştıramıyor, her an kendinden utanmış kaçacakmış gibi duruyordu. Belli ki bir yerlere yetişmeye çalışıyordu. Sanki yanından biri gelmiyormuşcasına sadece karşıya bakıyor, görünmez bir zincirle beraberinde ki genç kızla aralarındaki mesafe hiç değişmiyordu. Ne önünde, ne yanında, ne çaprazında, onun arkasında bir yerde arkasından geliyordu. |
|
90
|
|
|
|
oyunun dışına çıktığında dilin kemiği ortaya çıkar.
kemal sakan |
|
91
|
|
|
|
yaşamın içindeki en gergin anlardan biri kız isteme, kahramanımız biraz açık sözlü... |
|
92
|
|
|
|
İnanılmaz bir haber duyulmuştu. Bu gerçek olabilir miydi? Yakup Turşuyu görmüşlerdi. Hemde koskoca Gopaşa meydanında.Sonra, oradan yürümüş.Atatürk heykeline sert bir selam çakmış, sonra yoluna devam etmiş, Sarıgöl roman mahallesine girmiş, evin kapısını çalmış, kapıyı açan 4.karısına “Haydi suyu kaynat, leğeni hazırla, soyun beni bekle” demiş sonrada bir şişe şarabı lıkır lıkır dikmiş bizim Yakup Turşu. |
|
93
|
|
|
|
Şu yıldızlara sorsam.. Bana anne olurlar mı? |
|
94
|
|
|
|
Bir kadın anlayamaz belki bir erkeğin askeriye içerisinde yaşadıklarını. Daha çok bilemez, çünkü yaşamadığı için kafasında kurgulayamaz olanları. Askerlik bir erkeğin hayatı için çöpe atılan zaman topluluğudur. Ve herkesin şansı yaver gitmez orada. |
|
95
|
|
|
|
Yani saçların boyandıktan sonra görülmesinde bir sorun yok, sorun boyanırken görülmelerinde. |
|
96
|
|
|
|
Hayattan istediğim önemli birşey var: Hiçbir zaman, hayallerime engel olacak birini çıkarmasın karşıma... |
|
97
|
|
|
|
‘’Ekrem’i hiçbir zaman unutmayacağımızı ve onun öcünü alacağımıza ant içeriz! Ant içeriz! Ant içeriz!’’ |
|
98
|
|
|
|
Kendinden Kaçar İnsan Yağmurlarda! |
|
99
|
|
|
|
Dedim ya, biraz sarhoşum, çok ama çok keyifliyim. Kendimi o cam gibi su gibi duyumsadığım anlardan..Onu izliyorum, o çikolata tadında ki gülümsemeye bakıyorum. Son aylarda ki gelişmeleri, saniye saniye, sözcük sözcük, duygu |
|
100
|
|
|
|
Sahil yolundan gelen otobüsten inip, Beşiktaş iskelesine yürürken... |
|