• ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel |
321
|
|
|
|
Gün þehrin yüksek binalarýnýn florasan ýþýklarý gölgesinde geceye dönüyordu.
|
|
322
|
|
|
|
Alný cama dayalý genç adam, sokaðý seyrediyor. Fersiz ve yorgun gözlerinin izin verdiði mesafeye kadar hemen her geleni geçeni izliyor genç adam. Gözleri ile sokaðýn baþýnda baþlayan bu eþlik ediþ, kendi evinin önünde devam edip mahalle bakkalýnda son buluyor. |
|
323
|
|
|
|
Bak bunu sana pek söylemezdim ama, çok güzeldin, çok güzel... Dipdiri ve yumuþacýk. Sana baktýkça kendi bedenimden iðreniyordum ben ve sana ayak uyduramadýðýmdandý bütün huysuzluðum. |
|
324
|
|
|
|
Uzaklar, özlem duyan sürgün yüreklerin sýðýnaklarý uzaklar. Uzak düþlere bir demir attýn mý hüzün meyvelerini toplamaya baþlarsýn hemen. Uzaklar, hüzün getirirler sürgün yüreklere. Her yaþadýðýn þehri sürgün þehre döndürmek istersen eðer, uzaklarýn þarabý |
|
325
|
|
|
|
Þimdi sen söyle bana bu küçük kýz çocuðu yine yenilse hayata ,zaferle karþýlayabilirsin deðil mi ? |
|
326
|
|
327
|
|
|
|
Bir Özgürlüðe Kaçýþýn Hikayesi... |
|
328
|
|
|
|
"Emmim kýzý aç kapýyý gireyim
Hasta mýsýn halin hatrýn sorayým"
|
|
329
|
|
|
|
Hiç susmayacak gibi konuþuyordu, yüzümde þiþman bir bulut büyüklüðünde gülümseme, dinliyordum... Hayatýn sýrrýna ermiþti iþte, içindekilerle buluþup yýllar önce. |
|
330
|
|
|
|
Buradaki küçük kiraz aðacýný yetiþtirmek için çok uðraþmýþtým. |
|
331
|
|
|
|
Yýldýzlar, soðuk ve uzak deðil, neþeli ve sýcaktýlar. Ve küçük kýz bunun farkýndaydý. Onlarla konuþabilirdi, dokunabilirdi, eteklerine toplayýp gideceði yere götürebilirdi onlarý... |
|
332
|
|
|
|
Abdullah Harmancý’nýn öykü kitabý Ertesi Dünya elimde tramvaya biniyorum. Eve en kolay, en kestirme, en kýsa sürede ulaþmayý düþündüðümde hep tramvayý kullanýrým. Nedense bana hep çabuk ulaþacaðýmý fýsýldayan bir ses tramvay duraðýný iþaret eder.
Akþama yakýn bir zaman, hafta sonu; cumartesi çarþý merkezi kum gibi insan kaynýyor. Ýkindi serinliði herkesi sokaklara çekmiþ, çekmeye devam ediyor.
Kimisi, çoluk çocuk vitrinlerde kaybolmayý tercih ediyor, bazýlarý da orasý senin burasý benim koþturup gidiyor.
|
|
333
|
|
|
|
Sübyanlar Yetiþtirme Yurdu iki katlý, eski, büyük bir taþ binaydý. Yurdun büyük avlusu cezaevlerini çaðrýþtýran büyük, parmaklýklý bir demir kapýdan þehrin en iþlek ana caddesine açýlmaktaydý. Ana giriþi cadde tarafýnda bulunan ve yeni, betonarme bir bina olan müdür lojmanýndan avluya küçük bir arka kapýyla gelinebiliyordu. |
|
334
|
|
|
|
Bir erkeðin içinin karmaþasý.Bunu anlatmak istedim daha doðrusu anlatmaya çalýþtým.Ne üstüne vazife demeyin sadece deneme. |
|
335
|
|
|
|
Bazen hayatý algýlayabilmek için kör, saðýr, dilsiz oluruz. Daha da kötüsü zamanýn akýp gittiðinin farkýnda olamamaktýr. Hayatý yakalamak istiyorsan bu düþe kulak ver. Belki bir þeyler deðiþir! |
|
336
|
|
|
|
Global ekonomi tabiri en otantik Türkçe sözcükler kadar lisanýmýza yerleþtikten sonra, kahvehanedeki gazeteci sabah müþterileri kendi aralarýnda münazara yaparak, Türkiye’nin ekonomik felakete sürüklendiðinden bahisle global ekonomiyi yerden yere vuruyorlardý |
|
337
|
|
|
|
Ademle Havva’dan kalan ayrýlýk mýdýr,yoksa kaybolan bir yalnýzlýk mýdýr bana senden kalan?Tamamlanmadan dudaklarda kalan bir sözcük müdür bana söylemeye çalýþtýðýn?
Geceyi vagonlara sýðdýrmak,tüm uykularýmý sollamaksa niyetin,baþardýn solladýn uykularýmý.Yastýðýmýn altýnda,baþ ucumda biriktirdiðim çocukluktan kalma hayallerimi de götürdün giderken.
|
|
338
|
|
|
|
bugünü yaþa ama geleceði planla |
|
339
|
|
340
|
|
|
|
sen, saklarsan korursan önemli olan tüm deðerleri...
saklayýp koruyacaktýr da layýðý olduklarýn, önem verdiklerin, önemli olduklarý kadar da seni... |
|