|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katýlýmý |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
Ýsa Kantarcý
Roman > Korku Romaný
Murat, Mevlüt, Muzaffer ve Ýsa
“Ýsa, senin arkandayýz, Murat, Muzaffer ve ben, sen kafaný yorma.”
Balkonda sigara içiyordum öðleden sonra, güneþ var ama serindi hava, yaz bir türlü gelmedi, yaðmur, sel, her þey can sýkýcý. Kadýnlar, kýzlar can sýkýcý, çocuklar þeytan. Güzel, iþe yarar bir þey yok gibi. “Neden geldim hayata, bu ne iþ?” Bir yaþamak derdidir gidiyor. Ne istersem, en elde etmek istersem diþimle týrnaðýmda bir mücadele vermem
[DEVAMI]
|
|
|
• ÝzEdebiyat > Deneme > Düþler |
101
|
|
|
|
Kar yaðsa bugün tüm aþklara…Uçsuz bucaksýzlýðýn sihirli alemine kapýlan tüm aþýklarýn dilindeki kilitler çözülse. Ýçinde buz olmasa aþýklarýn hüzünleri kar olup yaðsa sevdalýlarýnýn üzerine. Kapatsa gözlerini tüm sevenler kar yaðarken ve kar ile özdeþleþse bembeyaz bir masumiyetle…Kar yaðsa bugün tüm aþklara, lapa lapa, yýldýz yýldýz, bembeyaz düþlerle…Kar yaðsa tek bir kez olsun tüm aþýklarýn yüreðine ayný anda; ayný kardan aþký yaratsalar tipiye dönen beyaz tanelerle…
|
|
102
|
|
|
|
Ve bir güne sýðdýramadýðým masum hayallerimle, deðiþtiremediðim kaderimle, tutulup yaka paça dönmemek üzere bilinmeyene götürüldükten sonra.Kendim deðil asla,barýþ olmak isterdim,masum çocuklarýn ölmediði baþka dünyalara.... |
|
103
|
|
|
|
Bardaðýn buðusuna bulutlardan inen melekler hayran kaldý zambaklarý andýran ellerine. Düþüme, hep ellerin girdi,suretin yerine. Sen çay perisi bi misil gül misal. Ben yokluðunun ateþinde tutuþan özge hâl. Behemahal seni düþünüyorum...
|
|
104
|
|
|
|
Üç-dört yaþlarýndayken uçabilen her nesneye hayranlýk duyardým. Kuþlar benim için dünyanýn en talihli varlýklarý idi. Evimiz þehrin dýþýnda, sert aðaçlar ve uçurumlarla kaplý yüksek bir tepenin üzerindeydi ve kendimi hep o kayalýklarýn üzerinden gökyüzüne yükselirken hayal ederdim. Hatta bir keresinde alçaktan uçan bir helikopter görmüþtüm de günlerce elimde bir kementle onun tekrar geçiþini beklemiþtim. Onu bir yakalayabilsem, uçan herhangi bir þeyi yakalayabilsem ve mavi göðün üzerinde süzülsem özgürce... Sanýrým ilk hayalim uçmaktý. Ve ilk korkum da bu sýralarda ortaya çýktý: Düþmek... |
|
105
|
|
|
|
Siz gidin, ben gelmiyorum..Ne ardýnýzdan gelecek kadar sizin dünyanýza aitim ne de beni ardýnýzda býraktýðýnýzda aklýnýz ve ruhunuz bende esir kalacak.. |
|
106
|
|
|
|
Bir kaç mum üflemiþ, dilek dilemiþ gerçek olmayacaðýný bile bile...
Bir dilek tutmuþ gecede
|
|
107
|
|
|
|
Kim demiþ!
Kim demiþ aþk baðýra baðýra yaþanýr diye
Seni gizli yaþamaktýr aþkýn en alasý
Kimse bilmedi...
|
|
108
|
|
|
|
En kötüsü ne kaybettik biliyor musunuz? Gün geçti yaþama tutunmak adýna "BÝZ OLMAYI KAYBETTÝK." Seni seviyorum demenin, zor bir söz olmadýðýný öðrenemedik.Gördüðümüz sevdiðimiz insaný son kez görecekmiþ gibi düþünemedik. Hep yarýný düþünüp, hep yarýný yaþ |
|
109
|
|
|
|
Heyecanla tutuþuyor alevde kaðýtlar... Sorgusuz kabulleniyor eski sözleri, ilham yaratýrcasýna... Yüreðinde yeni tanýmlamalar, sessizce oluþuveriyor anýlar...
Geçmiþ, gelecek önemli deðil, þu an hep yaþanýlan... Seni moda sokacak sarsýntýlar...
Geldiðin deðil, bulunduðun yer önemli olan, güvenip ruhuna yeni bir yaþayýþa taþýyan sýnavlar...
|
|
110
|
|
|
|
Ne gördüðümü görmen için gözlerimi sonsuz sayýda sonsuz parçaya bölsen de, gözlerimde göremeyeceðin görmeði, |
|
111
|
|
|
|
geniþ bardaklar, ince parmaklar ve toz kokusuna övgü. |
|
112
|
|
|
|
"Kâðýt kalemin kundaðý, sardým sarmaladým ikisini, hazýrladým harfleri, bayram günü giyinmiþ gibi, hayallerimi özgür býraktým ve utanmadým, korkmadým, çekinmedim, zorlandým ama pes etmedim, vaktini bekledim, emek sabýr demekti, satýrlarým filiz verene kadar bekledim."
|
|
113
|
|
|
|
Rüyalarýnda görüyor musun? Ben ,o muhayyel beldenin kýyýlarýna her gece beyaz bir yelkenli yle uðrarým. Senin yüreðinin sahiline, yüreðimi býrakýr usulca ayrýlýrým. Saçlarým uçuþur senin sahilinin rüzgârlarýnda. Göz yaþlarýmý yýldýzlardan saklarým. Yüreðim sana emanet ey muhayyel peri…
|
|
114
|
|
|
|
Menzilsiz otobüs yolculuklarý yapýyorum senin için.Üç seyyah yol þeritlerine gömülüyor : gece,ben ve sen... |
|
115
|
|
|
|
halt karýþtýrdýklarýný sananlar sýçtýklarý bokun genelde kokusunu duymayanlardýr. Bu türler güzelim dünyayý kana bulayanlarla ortakdýrlar...necmi dayan |
|
116
|
|
|
|
Dev gibi bir aðaçtým
Ýki yýl asýr gibi geçmiþ,
Nedendir bilinmez,
Yaþlanmýþtým.
Yine mevsim kýþ ..
Aylardan Ekimdi.
Bedenim soðuktan donmuþ,
Yapraklarým dökülmüþtü...
Bu aðaç çoktan kurumuþ dedin ,
Zamanýn farkýnda bile deðildin!.
|
|
117
|
|
|
|
Giydiðimiz ateþten gömlek harmanladý ruhumuzu koynunda. Akkor hâline gelen yüreklerimiz birbirine karýþtý ayný potada…
|
|
118
|
|
|
|
Zümrüt yeþili daðlarýn, çaðýl çaðýl sularla kesiþtiði; bulutlarýn, yeþilin her tonuyla öpüþtüðü bir güzel iklimde dillenen bir efsane kahramanýydý Çia. Yapraklarýna düþen çiy damlarýnýn baþýný döndüren gül, iffetin ve güzelliðin süslediði betüldü. Albeninin ve zarafetin zarfa bürünmüþ hâli. Kaþlarý kâh yayý andýrýrdý kâh hilâli.
|
|
119
|
|
|
|
Ne zaman seni düþünsem; usuldan bir þiir baþlar gökyüzünden, dökülür aðýr aðýr saçlarýma. Tepeden týrnaða mýsraya batarým, tepeden týrnaða aþka... |
|
120
|
|
|
|
Nehir kokardý ellerin...birazcýkta sigara... /
Sizin hiç babanýz öldümü? |
|
|
|