• İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk |
1101
|
|
|
|
Yardım et bana, ne olur!
Ya git ya da iyileştir beni.
Gel desem gelirsin ya hani.
Gel !
Kurtar beni bu sürüklediğin uçurumdan.
Nasıl göründüğüm umurumda değil.
Yeter ki gel ! |
|
1102
|
|
|
|
Sıradaki şarkılar senden bana geliyor, şiir kitabından rastgele seçilecek mısraları sen okuyorsun bana ve ne zaman mutlu olsam gerçeği hatırlatıyorsun…
|
|
1103
|
|
|
|
Giden birine, gitmesin diye, giderse bıraktıklarını da yanında götürsün diye yazılmış bir mektup. |
|
1104
|
|
|
|
şimdi bir başlangıcımız oldu..oturduk sahil kenarına açtık kalpçiklerimizi domates yiyoruz balıklardan damarımıza damarımıza! |
|
1105
|
|
|
|
Aşk ile Acı çok yakın iki arkadaşlarmış... |
|
1106
|
|
|
|
Gidene ağlamaz kadın! Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan, orada bıraktığı yaradır. |
|
1107
|
|
|
|
İçimizdeki boşluğu hüzünlerle doldurur sonbahar… Dallarımızdaki son diri yaprakları da döker sert esen rüzgâr… Toprak kokar kınalı ellerimiz… Gözlerden süzülen son damla yaş yerçekimine direnemeyerek çatlamış toprağa düşer upuzunca… Hayata dair gerçekler geçer gözlerimizin önünden. Ömrün de ilkbaharı, yazı, hazanı ve kışı var elbet… Dağların yamaçlarından esen rüzgârlar dağınık saçlarımızı okşar, adeta tarar bir anne şefkatiyle.
|
|
1108
|
|
|
|
Uzun zaman oldu "siz", "sen" olalı yüreğimde... Belki de bu yüzden anlamazlıktan gelirsiniz yine; ama bu yazıdaki "sen", "siz"siniz... |
|
1109
|
|
1110
|
|
|
|
Hep aynı oyun, hep aynı acı...
2002-2004 yaşadıklarımda hiç bir fark yok.
|
|
1111
|
|
|
|
Leyla da sen Mevla da... Ha Davut'un sapanında, ha Câlut'un kafasında... Taş olduktan sonra. Aşk ikiye ayrılırmış, Aşık kaça ayrılır her gece, maddeler halinde yazan var mı? Aşık dilsiz olur şaraptan içmeyince.
Hadi içelim aşık, harabede sessizce...
|
|
1112
|
|
|
|
Suya yazılmış bir sevdanın, vuslata gebe kalmış umudun ölümsüz satırlarını yazıyorum yıldızların gözbebeklerine. Mürekkebini yüreğimizin sevda kokan çağlayanlarından alan bu aşkı yazıyorum Melek’lerin ıslak kirpiklerine.Kazanan biz olmalıydık çünkü beyazı giyindik sevdanın. Aşkın yüce duygularında nefes aldık ve suyun duruluğundan güç alarak yalnızlığın üzerine delicesine yürüdük.
|
|
1113
|
|
|
|
temelinde karanfil kokusu olan garip, acaip bir yazı. |
|
1114
|
|
|
|
Modern insanın, yaşam merkezi cinsellik üzerine kurulduğundan ve dininde sınırsız ve ölçüsüz cinselliğe göz yummadığından ortada ciddi sorunların varlığı demek oluyor bu.
|
|
1115
|
|
|
|
Aldatılmanın sıradanlaşmasına duyduğum tepkiyi paylaşmak istedim. Aşk'ın her duyguya isim olarak konulmasından rahatsızım pek çoğunuz gibi..O yüzden suya yazdım...Su bile daha kalıcı günümüz "aşk"larından.. |
|
1116
|
|
|
|
Büyük aşkların ardından geriye kalanlar-1 : Geriye kafayı yemiş, sürekli sorgulayan, kızan, üzülen, sevinen, dengesiz beyinler kalır... |
|
1117
|
|
|
|
Bir aşk daha bitti diye yazmalı gazeteler,boş bir cadde ortasında ölen iki çocuktan bahsetmeli.Faili mechul katiller aranmalı heryerde.Robot resmimizi çizmeli polisler.Ve o sahil kenarında çekindiğimiz fotoğrafa benzemeli gözlerimizdeki hüzün. |
|
1118
|
|
|
|
Ya hep kal benimle söz etme gidişlerden ya da silinsin ismin de cismin de... |
|
1119
|
|
|
|
Yarın yine bir gün doğacak ve yanımdaki aklımdaki olmayacak...
Güneş doğacak ve ben seni düşüneceğim... |
|
1120
|
|
|
|
Sensiz hayat nasıl yaşanır bir ben bilirim. Bir ben bilirim o acı çığlıklarla dolu hayatın ağır ağır geçişini. |
|