• ÝzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aþk |
1181
|
|
|
|
Aþk nedir diye sordu bana ürkek tavýrlarýyla beklediði cevaplarý alabilmek umuduyla ve korkularýyla yüzleþmeye gönüllü bir kahraman edasýyla cevaplamamý bekledi |
|
1182
|
|
|
|
Nasýl da tiryakin olurdu tenim tutuklu olmasam! Yitirilmiþ hafýzamda, hissi yaþayarak ölürdüm. Mahsun bakýþlarla çizerdim hüznün atýþlarýný. Zaman akamaz, sinir olurdu bize. |
|
1183
|
|
|
|
Bu renksiz, kokusuz, umutsuz mektup hangi postacýnýn ellerine sýðabilir? |
|
1184
|
|
|
|
Siz Öldüðüzde kendiniz için aðlýyor musunuz yoksa? |
|
1185
|
|
1186
|
|
1187
|
|
|
|
Zamana yenik düþen hâtýralarým var,zamana yemin düþen an'larým. Hayâlhânesinde sükûtu içen derviþ kýlýðým,tüm pejmürdeliðiyle toz alan bir köprüde. Yýkýk evler artýðýyým, kabul görmedi dilimdeki lâl tadým. Çöle kuyu bulduran gözyaþlarým, gecelere taþýdý yorgun yamaçlarýmý. Düþkünlüðüm düþümde üþüdü, açýldý döþümde kocaman bir yara...
Söyle Ey Aþk Ustam; kaç vakti öldürür ölmüþlüðüm, kaç vakti diriltir nevbahar edâsýyla? Hem baharlar deðil miydi, hep sona çýkan? Yapraklar deðil miydi,döküldükçe içimde yaþlanan?... Uludað'ýmda beslenen o kar, Emirhan'ýmda süzülen rüzgâr...Esmeyi esmer akþamlara býrakan lodoslar... Ovaya yaslanan þu deli baþýmla, hangi kýyý görünür muþtu diye nazarýma?
|
|
1188
|
|
|
|
-Kýzdým o yare dedim ki, "sattým gitti bu aþký" meðer ben kalbimi satmýþým çoktan ona ve satýlan kalp geri alýnmýyormuþ" kalbim onda, aþk bende kaldý...- |
|
1189
|
|
|
|
Önemsiz gelen öyle çok deðerleri yitirdik ki,bazý tatlarý unuttuk bile. Takvim yapraklarýnda kalan duygularýmýz gibi... |
|
1190
|
|
|
|
''ilahi el avf'' terennüm eden bir allah dostunun tavafýndan bana düþen kýrýntýlar |
|
1191
|
|
|
|
iþte sen.. sen bir masalsýn aslýnda. hayat deðil, gerçek deðil yani; sadece masal. sonunu bildiðim.. |
|
1192
|
|
|
|
Beklemediði , ummadýðý
Yinede geldiyse diyerek
Nefesini tutarak koþtuðu kapýnýn yanýna... |
|
1193
|
|
|
|
Masalýmýza cümleler kurmak direniþimdi, kocaman tanklarýna karþý, avuç kadar taþlarýmla...
|
|
1194
|
|
1195
|
|
|
|
Bu yazý uzun bir hiyakenin bir parçasý olmakla birlikte aþkýn nasýl bir boyuta geldiðini gözler önüne serecek sizler o cümleleri okurken... |
|
1196
|
|
|
|
þerefinde gizlediðin þerefsizliðine aðlýyorum sadece..... |
|
1197
|
|
|
|
Ben giderken biliyordum seni.. Sen beni öðrenirken silgimle silmeye gidiyordum bedenini. Gözlerin kaldý silemediðim, bir de yüreðin... Giderken onlarý sakladým defterimin arasýna. Ve arasýna gül yapraklarý koydum beyazdan, kýrmýzýdan ve sarýdan.. |
|
1198
|
|
|
|
... Sarhoþ olmalýyýz seninle, gün kararýncaya kadar. Birbirimizin kanlarýyla karýþmalýyýz sonra topraða. Çatlamalý yer ve ölüler dünyasýnýn bekçisi Hades almalý bizi yanýna. Çekmeli kulaklarýný Eros'un, iki yanlýþ insaný aþýk ettiði için birbirine. |
|
1199
|
|
|
|
Boþ salonda, denize dönük bir sandalye çekti. O’ndan mümkün olduðunca uzakta... Kokusunu duyamayacaðý bir yeri seçti... Hepsi geçecekti... Son sözcükler, son bakýþlar. Sonra hepsi bitecekti. |
|
1200
|
|
|
|
"Karanlýklarýma bir avuç güneþin yetiyordu meðerse herþeyin yalanmýþ. Bir Kasým günü ait olduðun kollara geri döndün. Bir nefes sanmýþtým seni lakin býçaðýn en keskin yerinde kanattýðýn yüreðimi farkededim. Bilseydim gözlerinin yalan olduðunu, bilseydim gözyaþlarýnnda baharlarýmýn solduðunu. Þimdi yüreðimin tozlu raflarýnda " yalnýzlýða " gömdüm seni. Gittin demiyorum sana çünkü sen bana hiç gelmemiþtin ki ."
|
|