bağdat
eski zamanlar
binbir masal yürüyor parke taşlarında
ılık rüzgarla dolan tüllerin ardında
bir prensesin sürmeli gözyaşları
dudaklarından kıvrılıp mermere vuruyor
bağdat
hain gece huzuru va'dediyor esmer çocuklarına
kubbelerin örtüyor günahları
uzakta
soğuk dağ zirvelerinde
kartal bakışların kıblesi bağdat
uyuma bu gece bağdat!
zenginlik ölümün ikiz kardeşi
masalların düşecek pencerelerden
sırtında moğol hançerleri
bağdat
çölün kadim ilmini anlamayana
bozkırın zulmüdür ceza
kardeşlerin senden daha derin uykuda