Acı ve Haz Üzerine Kelâm-ı Kibar Deyişler

\*\* Kral, sade bir insanın hayattan duyduğu hazzı bilseydi, acaba gene de kral olmak ister miydi?

yazı resimYZ

** Dahi değilseniz, bunu kendinize dert etmeyin; çünkü en büyük acıları çeken, en çok üzülen, buna karşılık kendi hayatlarını bile yaşayamayan insanlar, deha sahibi kişilerdir.

** Hayat öğretir; ama acımasız bir öğretmendir.

** Uçurumun kenarında yürürken duyulan ürpertidir kişiye haz veren. Yani bu ürpertide biraz korku, biraz da zevk vardır.

** En çok ihtiyaçları olan huzurdan; ufak tefek şeyler için vazgeçenlere, acımaktan başka elimden bir şey gelmiyor. Çünkü acınacak haldeler.

** Bu dünyadan göçen insanların ardında bıraktıkları, geriye kalanlara ya acı ya da övünç verir.

** Senin acıların beni acıtmıyorsa, benimkiler de seni acıtmıyorsa, aşk yaşıyoruz diye kendimizi boşu boşuna kandırmayalım.

** Kral, sade bir insanın hayattan duyduğu hazzı bilseydi, acaba gene de kral olmak ister miydi?

** Korktuğu halde kaçmayana cesur, acılara gülümseyerek katlanana sabırlı, hataları bağışlayana hoşgörülü, almaya değil vermeye çalışana cömert, canını vatanı için feda edebilecek olana kahraman denir; her ne kadar günümüzde birçoklarına göre bu meziyetler enayilik sayılsa da

** Yarama merhem diye bastım onu, acıtınca anladım tuz olduğunu.

** Çilekeş; halinden memnun iken, sen ona neden acıyarak bakıyorsun?

** Hazları küçük gören, kötüleyen o kadar çok haz düşkünü insan var ki

** Verilen küçücük umutların karşılığı, dayanılmaz acılar olmamalı.

** En büyük acıları yaşamaya hazır değilsen, ayrılıklardan da uzak dur. Tabii uzak durmak senin elindeyse

** Acı; öğretmediyse, ders vermediyse kısacası kişiye bir şeyler kazandırmadıysa çekilenler boşa gitmiş sayılır.

** Başkalarının çektiği acılardan zevk duymak, sapkınlıktır.

** Zevk acıya kolayca dönüşür de, acının zevke nasıl dönüştürüleceğini doğrusu bilmiyorum.

** Üzüntü seni buluncaya kadar sen ondan kaç; korkma bu yaptığın korkaklık sayılmaz.

** İyi ki gözyaşımız var; yoksa acılara nasıl katlanırdık?

** Yaprak, kafa tutamayacağını bildiği için rüzgâra teslim eder kendini

** Bir zevk kölesi, Zevke esir olma! diye haykırıyor. O dediğine göre, vardır elbet bir bildiği

** Felaket, çıktığı yolculuğu yarım bırakmaz.

** Gül dikenini sana batırmaz, sensin gülün dikenine batan.

** Kafasında ekmek problemi olanın aklı, diğer uyarıcılara kapalıdır.

** Hüzün gelip seni buluncaya kadar, sakın hüzünlenme

** Istırap öğretir, korku öğrenmeyi engeller.

** Yoksulluk; zorunlu olarak, hem göz hem de karın tokluğu gerektirir.

** Kaygının kasvetinin ağırlığı, neşenin hafifliğini kolayca bastırır.

** Hangi rütbede olursan ol, bir gün o rütbeyi kaybedeceğini bil ve kendini ona göre hazırla. Çünkü her düşüş acı verir insana.

** Çok uzaklarda aramana gerek yok! Yaşamak istiyorsan her yer cennet, acı çekmek istiyorsan her yer cehennem.

** Çıkarı için dilini tatlılaştıranın, niyeti acıdır.

** En çok acıtan, susturan acıdır.

** Acılar seni bulabilir, sen acıları değil.

** Acıtarak, kanatarak gittin. Dönüşün kesinlikle öldürücü olacaktır.

** Bozguna uğratan bozguna uğrattığını çok çabuk unutur, ama bozguna uğrayan bozguna uğratanı hiç unutmaz. Kuyruk acısı dedikleri işte bu olmalı.

** Acılarını azaltmanın bir yolu da, başka insanların acılarını görebilmek ve hissedebilmektir.

** Paylaşmak istediklerini söyleyenlere, acılarının birazını ver bakalım, etrafında kaç kişi kalacak!

** Her rahatlığı, bir rahatsızlık takip eder.

** Sıkıntıyı sıkarsan içine yerleşir kalır; koyverirsen kendiliğinden çıkar gider.

**Başkalarının acıları üzerine, mutluluk şatoları inşa etmeye çalışanlar, müjdemi isterim. Çünkü cehenneme giden bir bileti de hediye olarak kazandınız!

**Açlık, gururu; kin, merhameti; kıskançlık, cömertliği; yalan, dürüstlüğü; vefasızlık, dostluğu; acı, sabrı; nefret, aşkı; ihtiras, kanaatkârlığı; çıkar, adilliği; ihanet, güveni; tembellik, çalışkanlığı siler atar.

**Ahla vahla merhamet olmaz. Merhamet; yaşanan sıkıntıyı, acıyı içinde hissedip gidermede yardımcı olmaktır.

**Mutluluk getiren acının, başımız üstünde yeri vardır.

**Kapitalist, yoksula acımaz. Ona göre yoksulluğunun sebebi tembelliği ve kafasızlığıdır. Bu nedenle de ezilmeyi ve sömürülmeyi hak etmektedir.

**Yola çıktım gidiyorum. Nereye? Bilmem! Nereye gittiğimi bilmediğim halde bu yolculuğu gene de sürdürecek miyim? Evet; çünkü yolun sonu belki de yok. O yüzden nereye gideceğimi tabii ki bilemem. Bunu bilmeyişim yolda olmama engel değil. Bana haz veren yolcu olmaktır. Bundan asla vazgeçemem.

ORUÇ BABA

Yorumlar

Başa Dön