Adım Mayıs

yazı resim

İçim kanıyor sağanak halde
Görmüyorlar, görmemek için kafalarını çeviriyorlar.
Oysa bayram koymuşlar adımı,
Yine de ağlamalı mıyım?
....
Eteklerime kır çiçekleri doldurup,
saçıyorum ortalığa
Gökkuşağından çaldığım telaşlı renkleri giydiriyorum
yaprak uçlarına,
Hanımeli, yasemin, papatya,
nergis kokuları bırakıyorum avuçlarına.
Umut oluyorum kimisine,
kimisine bir somun ekmek,
çisil çisil beket kimisine...

Güneş altın saçlarını salıp dağıtırken cömertçe Demeter'e
Kaya diplerinden bitiriveriyorum,
Çiğdemler, anemonlar. kardelenler.
Yedi iklim, dört bucak ;sevinmedeyken doğa,
Neşeli ezgiler yükseliyor su kıyılarından
Şarkılar bestelemekte özentili kurbağa...
Çocuklar pür heyecan, kısmek kağıtları
diplerinde gül fidanlarının...
Her kerresinde yeni bir umut işte MAYIS...

Ya şimdi.....
Ya şimdi nedir mayıs?....
Umut mu. renk mi, şarkı mı, marş mı?...

Söyleyin hangi bombanın yanında açar ki kardelenler?
Hangi silah /silahlar sular çiçekleri...
Hangi feryat , hangi çığlıkve yalvarış
durdurur nefretleri...

Söyle!
Elinde jopuyla daha da devleşen,
daha bir kendine güvenen
insanlıktan çıkmış adam,
uzatsam duyabilir misin kokusunu çiğdemlerin
Çocukluğunun mayıs akşamlarında
altında çay içtiğin hanımeli kokusunu
hatırlayabilir misin?

Sırtıma vurduğun jopla daha mı adam oldun şimdi...
Yüzüme attığın tekmeyle nasıl da küçülüyorsun...
Ahhh!...
Nasıl da çaresizsin, insanlığın önünde...
Nasıl da zavallı...
.....
Oysa seni de sevdiğim için buradayım ben.
Sen de çocuğuna çiçeklerin kokusunu anlat diye,
Sen de insan olduğunu duyumsa diye...
Senin de farkına varsınlar diye...
Biz diye , buradayım...
Emek veriyoruz biz, insanız.
Bu bayram bizim.
Bayram hakkımız...
.....
Bak şimdi kardelenler kanıyor
köşe başlarında...
Laleler soldu meydanlarda...
Nergisler inlemekte.
Marş söyleyen diller suskun
Neşe firari...

Çünkü artık mayıs, ölüm...
Mayıs, kan ve gözyaşı.
Mayıs karakış...
Mayıs, barış için hiç bitmeyen
HAYKIRIŞ

Başa Dön