ne çok beklemiştin yolumu anne!...
dokuz aylık mesafeye dikmiştin gözlerini / içinde (!)
can verirken bedenime /
alnıma yazılan yazıda ellerin vardı aslında
aldanmıştın bir kere / 'seni seviyorum' diyen sese
şimdi pişman mısın yoksa?
en içli ninniyi sen söyledin /
en yanık türküyü gene sen!.. / kulağımda durur hala...
ne varki:
aç kalacağımı / simit çalacağımı
üstünden tren geçen köprünün altında yatacağımı /
yıldızları sayacağımı / şaşıracağımı
anlatmadın bana...
çoktan değişti ciğerime verdiğin hava
baliler / tinerler aldı yerini...
üstümden geçen trene binip gitti
hayata duyduğum sevda...
bu ne haldir ki anne!!! / gülüyorum halime...
tutup
-dağlara / duvarlara / yollara- yazıyorum kinimi
çeteler kuruyorum / sayımız kaçtı , unuttum !
boy atıyor içimde MANİSA lalesi / korkuyorum....
al beni!...
İSTANBUL sokaklarından geliyorum /
ANTEP baklavacısından /
cami avlusunda karanlık toplamaktan ...
ağlamaktan geliyorum anne!!! ağlamaktan....
sen böyle istemedin / biliyorum!..
güneş düşünmüştün benim için / olmadı işte, üzülme!!!
-ninnilerde / türkülerde / masallarda- kaldı adı /
yalanmış meğer / şimdi anlıyorum
uçurduğum anka kuşu / kaf dağı varamadığım !..