Gece rengiydi saçların
Tel tel güneşlere mi tarattın
Bembeyaz seriliverdi
Kara günlerin...
Başındaki aktan çok
Ak döşeklere mi yattın Anam
On bir çocuk doğurdun
Çoğumuzu dağlarda taşlarda yitirdin
Harcadın ziyan ettin emeklerini
Acıların fayı tetiklenir de
Sabır taşı çatlamaz mı
Yılların artçı depremlerine nasıl direndin
Gülümsedin
Yüreğinden sevgiler sağdın
Sevinçler icat ettin
Kimsin
Nesin
Necisin
Böyle metanet
Böyle cesaret
Böyle bir şefkat nerede Yörük Anam söylen
Ben emerken terli miydi sinen
Bir esinti koptu yaylalardan
Çam püren kekik kokuları sürdü getirdi
Böyle mi tüter tenin
Burnumun direğini sızlatır
Kilimlerinde İlmek ilmek motiflerin
Çilelerime hasret nakışları mı dokudun
Nasıl anlatırım anam nasıl
Duygularım ifadesiz
Kelimelerim kifayetsiz
İradesiz kaldım
Gizli bakışlarını çevir
Aklımı fikrimi yoluna yönelt...
Mehmet Doğan (Yörükozan)