Yüce Rabbimiz isterse her şey olur.
Bir ''ol '' emriyle bütün dünyanın yerle bir olucağı gibi.O halde nereye bu ilerleyiş ?
Nereye doğrudur bu kaçış ? Kimin,kimden kaçışı ... Nedendir nefsin elinden bir türlü
kurtulamayaşımız... Hiç kendimize sorular yöneltmiyor muyuz?
Kurtulmak için neden debelenmiyoruz,neden ayağa kalkmaya çalışmıyoruz !
Neden nefsimizle ,kendi kendimize yazık ediyoruz... Ve daha bir çok neden !
Bir insan günde beş vaktini Rabbine ayıramıyorsa, onu Yaratana ayıramıyorsa
nasıl halinden memnun olur,mutlu ve huzurlu olabilir ...Bir bayan farz olan
kapanmayı gerçekleştirmiyorsa nasıl kendini özel hissedebilir ,nasıl işte ben böyle
daha güzelim ,beni böyle herkes beğenir diye kendini sergilemeyi düşünebilr.
Aklımız çoğu şeyi almıyor değil mi ? Yüzünü palyaço gibi boyayan kadın
ben güzelim diyebiliyor, Ameliyat masasına yatıp orasını burasını gerdiren kadın
aaa şimdi gençleştim çok güzel oldum diyebiliyor... Yazık ya hu !
Gerçeğin anlamından ne kadar da uzak kelimeler sarf edebiliyoruz bazan.
Gerçek şu ki ; nefsimizin peşine düşüp zamanı erteliyor ve ölüme biraz daha yaklaşıyoruz.
Ölüme adım adım yaklaşırken nefsten uzaklaşmak gerekir aslında.
Keyfi istekler olmamalı .Hele ki bu keyfi istekler namaz ile,Kur'an ile,kapanmak ile
bir mü'minin yaşaması gerektiği şekilde yaşamamızı erteliyorsa hiç ama hiç olmamalı!
Yani düşünsenize yarınımızı geçtim 1 saat sonraki anımızdan emin bile olamıyoruz
bir saat sonra belki dünyaya gözlerimizi kapatacağız.Günahlarımızla Rabbimizin
huzuruna nasıl çıkarız ! Nasıl ... Rabbim namaz farzdı ,kapanmak farzdı ama ben
sırf nefsime uyup yapmadım ! Ben dünyam için uğraştım , günü mü gün ettim
vur patlasın çal oynasın yaşadım dünyada ... Oysa ölümü unutmuşum
ve hata edenlerden olmuşum beni affet mi diyeceğiz! Evet Rabbimizin
merhameti sonsuz O dilediğini cennete ,dilediğini cehenneme koyar.
Lakin insan Rabbine hesap vereceğini bildiği için Rabbini memnun etmek için
uğraşmaz mı? Hem bizi Yaratıp bizim için binlerce nimet veren Rabbimize bunları
yapmaktan bizi nasıl nefsimiz alıkoyar... Hem onca günahın içinde
Rabbimize ben Senin için hiçbir şey yapmadım ama yine de beni affet demeye
utanmayacak mıyız hiç !!
O yüzden nefsimize uymayıp bu dünyanın geçiciliğini anlayıp ahiret için çalışmak,
ahiret için amel defterimizi en güzelleriyle doldurmak gerekir.
Bir mü'mine yaraşır şekilde yaşamak lazım.Bediüzzamanın bununla ilgili bir sözü vardır...
''Nasihat istersen ölüm yeter. Evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve ahiretine ciddi çalışır. ''
O halde birazcık bile olsa ölümü düşünüp ahiretimiz için çalışmamız dileklerimle...
Son olarak Hz.Mevlana'nın duasını biraz değiştirerek şunları diliyorum Rabbimden; Rabbim yazımda Sana lâyık olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatâlarda bulunmuş isem, o kelimeleri sen ıslâh et .Çünkü sözlerin hâkimi ve sultanı ancak sensin. ]