Bugün yanına uğradım
Mısır verdikten sonra
Akşam penceremin önünde güvercinlere...
Çıkmadan bakındım etrafıma
Hanımelinin kokusuna teslim ettim yanlızlığımı..
Karanlık çökmüş kente
Asfalt emek kokuyordu, yorgunluk, kırgınlık, hasret kokuyordu
Söz verdiğim gibi geldim
Hep buluştuğumuz denize
Gecikmem bile kızdırmamış seni
Geldiğimde sen düşüncelerinden bir denizde
Dalgalarla boğuşuyordun
Farketmedin geldiğimi bile
Kuru bir "merhaba" döküldü dudağından..
Dünyalarımız,
Dertleri, sevinçleri, kederleri, mutlulukları ile dönüyordu
Kentten kaçıp gitme arzusu ikimizede çöreklenmişti
Harekete ne zaman geçeceğini bilmeyen yelkovan gibi
Öyle hüzünlüydün ki
Bende efkarın tadına baktım yudum yudum
Sigaralarımız, kara tren misali bizi sürüklerken yolculuğumuza
Ağzımdan çıktı ölüm düşüncesi
"Ne acelemiz var ki" dedin
"Cehennemde odun mu bitmiş,
Vakti geldiğinde hepimiz gideceğiz zaten"
" Ahiretlik - 5 "