birisi aklımı çeliyor güzel şiir okuyan
adının anlamıymış bazı sözcüklerin çıplak olması
yabancı dilden bir sevgi sözcüğü gibi
onu da düşmüş hüviyet cüzdanının kenarına
kedileri bırakamazmış bahane belki
kolay değilmiş bir kenti terketmek aslında
kuluçka makinası almış yapsatçı bir duyguyla
anılar çoğaltmış fotoğraflar mesela
çünkü tanımayız bir daha hiçbirini yalnızlığın
gibi tuhaf şeyler anlattı inanmadım
biliyor musun dedi resim yapmaktan anlamam
ama kolayca gözyaşı çizermiş ağlamaktansa
bir sevgilisi varmış eskiden hayırsız
kitaplarını saklıyormuş hala mektuplarını bir de
göğsünden bir gazete parçası çıkardı gösterdi
boşuna günahını almışım: vurulmuş
çekip gitmemiş
sur dibini seviyormuş en çok
selçuklu bir taşı varmış hatta üzeri nakışlı
hayali bir çay ocağı açmış yanında
şarkılarla sınırsız bir ıssızlıkta
ne yapsınmış kimsesiz
denizi bile olmayan bu köprüaltında yoksa
birisi aklımı çeliyor sevgilisi vurulan
sur dibini seviyormuş en çok