Allaha Yalnızlık Yakıştırmak ve Evliliğin Manevi Boyutu

İnsanlar, hayatları boyunca birçok ideoloji ve inançla şekillenir. Bu şekillenme, bazen batıl inançlar ve yanlış anlayışlarla da pekişebilir. Bazı insanlar, evliliğin doğru bir şey olduğunu düşündüklerinden, buna delil olarak yanlış inançları gösterebiliyorlar. Örneğin, Allahın yalnız olduğunu iddia etmek, yalnızlığın O'na atfedilmesi, doğru bir yaklaşım değildir. Gerçekten de, Allaha yalnızlık yakıştırmak, evliliği ya da insanın yalnızlık anlayışını bu şekilde değerlendirmek, pek çok yanılgıya yol açabilir.

yazı resimYZ

İnsanlar, hayatları boyunca birçok ideoloji ve inançla şekillenir. Bu şekillenme, bazen batıl inançlar ve yanlış anlayışlarla da pekişebilir. Bazı insanlar, evliliğin doğru bir şey olduğunu düşündüklerinden, buna delil olarak yanlış inançları gösterebiliyorlar. Örneğin, Allahın yalnız olduğunu iddia etmek, yalnızlığın O'na atfedilmesi, doğru bir yaklaşım değildir. Gerçekten de, Allaha yalnızlık yakıştırmak, evliliği ya da insanın yalnızlık anlayışını bu şekilde değerlendirmek, pek çok yanılgıya yol açabilir.
İslam inancında Allah, her şeyin yaratıcısı, her şeyin sahibidir. Her şey O'nun emrindedir ve O, her yerde ve her şeyde hâkimdir. Yerin ve göğün Rabbi olan Allah, yalnızlık gibi bir kavrama mahkum edilemez. İnsanlar, yalnızlık gibi bir hissiyatı genellikle kendileri için duyarlarken, Allaha atfetmek, Ona saygısızlık anlamına gelir. Bu anlayış, Allahın büyüklüğünü ve kudretini anlamamakla ilgili bir sorundan kaynaklanır.
"Yalnız bırakmak" gibi bir kavram, insana ait bir durumdur. İnsan, nefsinin istekleri, arzuları, içsel mücadeleleriyle sürekli bir mücadele içerisindedir. Kendi benliğiyle çatışan, yalnızlık hissi taşıyan insandır. Ancak Allah, ne yalnızdır ne de yalnızlıkla ilişkilendirilebilir. Her zaman her yerde, her zaman insanların yanındadır ve onları kuşatır.
Evliliğin manevi boyutunu tartışırken, bu algıyı doğru kurmak önemlidir. Evlilik, Allah'ın rızasına uygun şekilde yapıldığında manevi bir anlam kazanır. Evlilik, kişinin takvasına, ahlakına, Allaha yakın olmasına göre şekillenmelidir. Meslek, gelir ya da dünyevi diğer ölçütler değil, insanın Allah'a olan bağlılığı ve dürüstlüğü, sadakati, evliliğin temel yapı taşlarıdır. Çünkü Allahın rızası, sevgi, sadakat ve karşılıklı saygıya dayalı ilişkilerde kendini gösterir.
Evliliklerin sonu, Allahın rızasına uygun olmayan bir temele oturtulursa, mutlaka huzursuzluk ve perişanlıkla sonuçlanır. Allahın istediği bir birliktelik, kişiyi Ona daha da yaklaştırır, onu manevi olarak güçlendirir. Allahın rızası doğrultusunda kurulan evlilikler ise, kişiye huzur, mutluluk ve karşılıklı güven getirir.
Sonuç olarak, evlilik, Allahın rızasını gözeterek yapılan bir birlikteliktir. Bunun temeli, bireylerin Allaha duyduğu sevgi ve saygıdır. Allahın yalnız olmadığı ve yalnızlık gibi bir durumu kabul etmediği gerçeğiyle, insanlar da yalnızlık yerine birbirlerine sevgi ve sadakatle yaklaşmalıdırlar. Evlenirken, maddi koşullar değil, takva ve ahlak ön planda olmalıdır. Evlilik, Allaha daha yakın olmanın bir vesilesi olmalı ve Allahın rızasına uygun bir şekilde inşa edilmelidir.

Başa Dön