çocukken allah'a inanırdım. çünkü annem, ailem,akrabalarım, çevrem kısacası herkes allaha inanırdı. herkesin inandığı bir şeye çocuk olduğum için ben de inanırdım. büyüdükçe, aklımı kullandıkça, sorguladıkça, araştırdıkça çocukken inandığım allah'a inanmamaya başladım.
allaha inanan insanlara neden inanıyorsunuz diye sorduğumdaysa hiç bir zaman mantıklı cevaplar alamadım. çoğunlukla aldığım cevaplar şu şekildeydi; "tövbe tövbe allaha inanmasak yanarız", "allah vardır çünkü kuran da yazıyor"," allah yoksa bizi kim yarattı.."
tarih boyunca ìnsanlar sürekli bir şeylere inandılar; şamanlara, heykellere, güneşe, ateşe, ineklere vs...inanmak zorundalardı çünkü ölümü başka türlü açıklayamazlardı. ölümü daha kolay göğüslemek için türlü türlü hikayelere inandılar.
günümüzde insanların bazı gerçeklerle yüzleşmesi gerekiyor. bunun için biraz cesaret yeter. hayat cesaret oranında özgürleşir. yoksa her zaman korkarak, ezilerek, kullanılarak gerçeklerden uzak karanlıklarda yaşamaya devam ederiz. hayatımızın kontrolünü ele almak istiyorsak cesaret ve akıl yeter, kanımca.
