Saçlarında kışı yansıtan anne!
Gençliğini yıllara kaptıran anne!
Hani derdin ya hep “Beklerim” diye
“Sakın açma arayı , özlerim.” Diye,
Peki şimdi neden uzaklardasın?
Artık güneş girmeyen kuyulardasın?
Giden yok , gören yok , kör yere gittin
Arkanda bizleri perişan ettin.
Şimdi ben diyorum ”beklerim” diye
Haydi çal kapımı , gir içeriye.
Seni oralarda bekleyen mi var?
Yoksa bizden başka sevenin mi var?
Neden sanki bıraktın bizi çaresiz?
Soframız katıksız, yankımız sessiz.
Özledim şefkat akan tatlı dilleri
Beni saran , okşayan sıcak elleri.
Ya gel , ya da çağır, geleyim anne!
O kınalı ellerinden öpeyim anne!