Aşk Hariç

Uyku gözlerimden akıyordu. Kulağımda, yine seslerin en güzeli, düşe(yazdım) kendimi... Gecenin, garip bir türküsü var. Duymak denilen eylemin, hakkından gelenlerin kulağına çalınıyor. Uyku, düşe sarılmış; gecenin ninnisi ile seyrediyor.

yazı resim

Uyku gözlerimden akıyordu. Kulağımda, yine seslerin en güzeli, düşe(yazdım) kendimi... Gecenin, garip bir türküsü var. Duymak denilen eylemin, hakkından gelenlerin kulağına çalınıyor. Uyku, düşe sarılmış; gecenin ninnisi ile seyrediyor.
Şair diyor ki,” Herkes kendi sevgisini sever”... öteki ozanın dilinde ki tanım, aynı ben: “biz, hayatın makul çocuklarıyız, aşk, hariç!” Ve kendi kapanın da sıkışmış yürek sesleri, gecenin sessiz türküsüne eşlik ediyor. Aşk, hariç...
Sevmenin, kendisini sevmek lazım. Ne aşık, ne de maşuk; aslolan sevmek... Bazen, rağmen; bazen, inadına... ama sonuna kadar sevmek!
Ne kadar hesapsız olabilir, insan? Dilinde ki, yüreğinde ki ile eş güdümlü değilse; “doğruluk” gözyaşları içerisinde, hırpalanmış, olmaz mı? Aşk, anlara mı sığar, birkaç hayata mı? Yoksa, her nerede olursan ol, veya her ne yapıyorsan yap; usunda ki çemberin, merkezinde ki, gönül sesine ram olmak mıdır, aşk?
Dile dökülmeyenin, öksüz kimliği, eksiltir mi sevdayı? Sen, bunu bilirken; bilgi, seni sana tanıtırken; tanımında “tek” resim, yüreğine kazınmışken; öfkeli akan nehir mi arındıracaktır, benliğini. Yoksa, deli esen rüzgar mı savuracaktır, başka ruhlara? “Nafile devinim” demiş adam gibi bir adam, arınsan da, savrulsan da, boş. Aşk, hepsinden hariç!
Aşkın gözü körmüş... Ne masal! Aslında, gözü kara bir durum değil mi, aşk? Daha cesur, daha sırasız ve daha engellenemez birde “ecel” var. İkisi de, bize rağmen; ikisi de her şey hariç.
Çok fazla olmak, kendinden artmak, korkudan eksilmek değil mi, sevda? Birileri, diğerleri için “bir tane” olunca, biz buradan bakıp, “onlar” demez miyiz? Sen, benim için “tek” olunca, ben kendimle söyleşirken, “biz” demez miyim? Başka, nasıl, çoğalır insan? Karanlığın sığlığında, aydınlık derinlikler, gözlerin işi değil mi? Yumsan da; “biz”de ki, tanımına yabancıysan da; benim çokluğum, senin azlığınsa da... bu, neyi değiştirir ki sevdalının ruhunda? Eşiklerde, sevda nöbetleri tutmak, ar değildir adam olana. Adam, kimliğinde ki, her değerin askeridir... ve bu kez, buna en çok “aşk” dahil!

Başa Dön