kızgın küllerde yatarken aşk yanığıyla,
serin rüzgârlara versen de yaranı,
damla damla akarken aşkın o gözyaşları,
güllerin çeşidini serseler ayağının altına,
seçer misin birini o aşk yanığıyla.
gözünden yaşlar akıyor durmadan,
içinde bir yerlerde dinmeyen o sızı,
aynı şarkıyı dinliyorsun aldanarak
ve o kızıl güneşi izliyorsun düşlerinde sürekli,
bir altın tabakta sunsa sana yüreğini,
kabûl eder misin o aşk yanığıyla.