Aşkın Takvası
I.
ufkumu çatırdatarak kırdı ihanet
bu sefer yen içinde kalamadı kol
kaç veresesi varsa kalbinin
ve kaç aşkı sevinç tutmuşsan ömrüne
bir ben etmeyecektir asla
bil
süklüm püklüm gelerek gözünün çeperine
basit kelimelerle konuşan
ve aşkın modasına ulaşmayan yüzlerini
çevirip çevirip sana bakan
adamların tavına gidiyormuşsun gibi
koydu bana/
ihanet sayılarak kutsalımıza/
işveni meydanlara koman
aşkın doğruluğunu kanatarak en içerde
“vesvese kündeye aldı beni”
ovanın erliğini arkasına alarak
kaç kılıç darbesinden geçti bedenin
ağır kısa palalar ya da uzun keskin deliciler
belki eğri bir Osmanlıydı bazıları
bilinmez aslı astarı
kelimeleri öfkelendirip kışkırtan bu su i zan bende
uyandı yine
müfrit sancılara kapılarak
aşkının devasa gücü yanında değilken keder
hala körsün sen bana
açmadım ki gözünü gönlünü
daha ukdelerini çözüp kalbinden
aşkın coğrafyasına salmadım ki
yatağımın çarşaflarına göğüs çatalını serip
üzerine varmadım
üstelik sen daha
kılıç görmemişsin
benim kılıcım teninin saten yüzünü
hiçbir hadde gelmeksizin keser
ve ucundan damlayan candır
damladığı yerde çoğaltır umudu
(umudun kalbi tamara)
sen tadına varamadın ama
II.
gülle beslenen zamanımı yaşı-yorum
kaç gün kaldı sabahlara varmaya
karınca kadar inancın yok mu sanki
asla varamazsan da hedefine
uğrunda var olmak çok mu zor aşka
ölümüne adanmışken üstelik
III.
haydi çağır şiirimin seyisliğini yeniden
sen aşka terbiye eden kelimelerimle koş
kollarımın enginliğine
attığın her adımın sırlı makamı ben olayım yalnızca
ve yitirmeden aşkın takvasını kuşan kalbine
IV.
yok yok
koşumlarını söküldün sen
eşkıya uğrağı vatanların içinde
bir sayhalık vakte hapsettin aşkı
oda akşamlı sabahlı can çekişiyor sesinde
öldü ölecek derken canı
söndü sönecek derken ateşi
bu manzaranın tam ortasında sen
en aşağılardan bakınıp durmaktasın aşka
yok yok
bulduğunu arar mı insan
bulduğunu sınar mı bir başka sözün aklıyla
sen savrulup gidecek rüzgarını kesiyorsun
bir başka rüzgarla
ve ölüyorsun
haberin ola…
aşkın takvasını kopartıp etinden
sönüyorsun yanardağımın ağzında
sevdama kotarılmış zamanlarınla
geçip gidiyorsun karanlıkların ortasına
son kararın mı
hükmeden aşka rağmen
bu densizliğin…