Sırtlan yırtığı bir yara kanar bağrımda.
Susmalara ateş açar çığlıklar,
Geceler, soğuk kabuslarını üzerime her salışında,
Duman duman korku yükselir kentin isli bacalarından.
BEN BU ŞEHRİ GÖZLERİNLE YAKMAYI SEVMİŞTİM...
İçimde bir burukluk büyür karanlıktan kalma.
Gözümde ise birikmiş damlalar, akmaya hazır.
Git dedin ya bana "kendinden",
giderim ama, nereye gittiğimi dahi bilmeden.
Sevgiden yoksun sevdadan mahzun.
BEN İÇİMDEKİ NEFRETLERİ TERK EDİP, SEVGİNE GİTMEYİ SEVMİŞTİM...
Sarı sonbahar yüklü bu kentte,
Çamlıca' nın en sefa tepesindeyim yine.
Ne garip değil mi?
Bu kez ayrılık varken sefasını süremiyorum.
İstanbul kucak açmış aşıklara.
Bense yalnızları oynuyorum.
Menziline düşürdüğüm kent yorgunu bir aşkı,
Göz yaşlarımla vuruyorum.
BEN GÖZ YAŞLARIMLA SANA AKMAYI SEVMİŞTİM...
Ah seyrine bir İstanbul yaktığım sevdam!
Elimde avucumda senden arta kalan,
Yokluğuna karalanmış şiirlerle,
Bir damla gözyaşıl oldu.
Giden bir ömürden geriye kalan tek hatıra ise A Y R I L I K...
Oysa ben bendeki intiharlarından arta kalan SENİ SEVMİŞTİM...