Ayrılıklar...

Sonu olmayan yolculuklara çıkıyorum içimde, arkama bile bakmadan sessizce yol alıyorum şimdi. Başka başka diyarlarda arıyorum sonsuzluğu, asla kaybedilmeyen yerler arıyorum...

yazı resim

Ne çabuk geçiyor zaman, bir anda kayboluyor sanki... Hayat hiç beklemediğimiz yerde son buluyor, ya sevdiklerimizi alıyor bizden, ya da sevdiklerimizden bizi. Sadece ölüm değil, ayrılıklar var bir de sebepli sebepsiz. Terk edilişler, zorunda kalmışlıklar var... Kaybediyoruz kısacası.
Ayrılıkları kabullenmemiz bekleniyor, gerek tabiatın kanunu bu diyerek, gerekse zorunda bırakılarak...
Şimdi neyi kabullenmem gerektiğini soracak olursanız, tabiat kanunu ve zorunluluğu kabullenmem
bekleniyor benden sessizce, her şeyi ile sonuna kadar içimde yaşamam bekleniyor....
Haykırmak istiyorum, isyana kaçar diye susuyorum. Duymuyorum kendimi, sesim yabancı kulaklarıma...
Sonu olmayan yolculuklara çıkıyorum içimde, arkama bile bakmadan sessizce yol alıyorum şimdi.
Başka başka diyarlarda arıyorum sonsuzluğu, asla kaybedilmeyen yerler arıyorum.
............
Ne kadar garip değil mi? Nasılda değişiyor herşey bir anda....
Bir gün her şey bitecek ama düşünmüyoruz. Kim bilir belki de düşünmek istemiyoruz, kaçıyoruz.
Hayat mücadelesi içinde kayboluyoruz. Doğuyor ve hayatta kalmak için çabalıyoruz, okullar okuyor bitiriyoruz, işler kuruyor çalışıyoruz... Ya dün'ü düşünüyoruz, ya da geleceği... Ama unutuyoruz bugünü, şu an'ı... Her şeyin en iyisi, en güzeli için çabalarken bugün'ü pas geçiyoruz, erteliyoruz. Kendi hayatımızla birlikte sevdiklerimize de iyi bir hayat vermek için koşuştururken, en büyük haksızlığı yapıyoruz kendimize ve sevdiklerimize.... Bugünümüzü erteliyoruz, an'ı erteliyoruz....
............
Çok sevdiğim birini kaybettim saatler önce... Bu ayrılığın adı tabiat kanunu, yakıştırmak zor geliyor ama en acı tabiriyle ecel, ölüm bizi ayıran... Kelimelerle anlatmak öyle zor ki....

Yorumlar

Başa Dön