Bakire Hayalet
Esra'ya...
Hayatı hep sürü psikolojisiyle algıladı. Aile,yaşadığı şehir,arkadaşlar ve aşklar. Hep bir parça sürüden. Yanlıştı. Biliyordu. Ama geri dönemiyor, özügurlüğe koşamıyordu. Sürüden ayrılanı kurt kapar dediler onu sindirdiler. o da kolay yolu seçti. Bulunduğu ortama kamufle oldu. Artık görünmüyordu. silüet şeklinde dolaşıyordu insanlar arasında.
Bakire bir hayalet gibi...
ilişkiler. Hayat üniversitesinde bütünlemeye bıraktığı tek ders. Sabah köpeğini hava almaya çıkarırmışçasına yaşanan aşk ilişkileri,çağırdığında terliklerini getiren arasıra başını okşadığı süs köpeklerinden ibaret sevgililer.
Aşklarını kaleme alırken erkeklikten nasibini almamış müsbetteler kullanıyor aşk denemeleri karalayıp hop çöpe.
temize çekmiyor bembeyaz yeni bir sayfaya.
Yaşadığı ilişkiler patronlukla karışmış.aşkında çalıştırılmak üzere erkekimsi vasıfsız işçiler aranıyor.
Arz olunur ilgilenelere.
bunalmış , yıpranmış bitap düşmüş. zoraki gülücükler saçıyor kahkahalar atıyor etrafına. Eliyle ördüğü duvarlar artık dar geliyor karizmasına.
Başka mekanlarda parmağına taktığı kelepçeyle de olsa yaşamaya aşk adını vermek üzere.
Hayatın kenarında zil zurna dolaşıyor.
YETEEER.
Otur ve dinle. mümkünse anlamaya çalış takılmadan kelimelere.
Raitingi yüksek bakire bir hayalet olmaktansa özel bir fahişe olmalısın bana kalırsa.
Hayatı hep sürü psikolojisiyle algıladı.
Aile kayboldu.
Arkadaşlar unuttu.
ve aşk onun için kalan son umuttu.