Başım Belada

Şafak sökerken uyanıyorum, sessiz şehrin sokaklarında rüzgarın gıdıkladığı yaprakların sesi var. O ses... Yine duyuyorum...

yazı resim

Bir ses işitiyorum. Heyecan, korku, sevinç veren bir ses. Bu kış ayazında ısıtıyor içimi. Elim ayağım birbirine karışıyor korku ve heyecandan. Bir ses... Biliyorum; yine başım belada!

Şafak sökerken uyanıyorum. Sessiz şehrin boş sokaklarında rüzgarın gıdıkladığı yapraklar hışırdıyor. Gün dağların ardından doğuyor. Sahte ısısı önce dağların sırtını, sonra gözlerimi okşuyor. Gözlerim kamaşıyor kapatıyorum. Yine o ses... Tüylerim ürperiyor. Korkuyorum. Rüzgarın soğuğu yorganımın içine kadar giriyor sanki. Hayır, olmaz diyorum; olamaz... Teslim olmamalıyım. O ses... Sonbaharın ayazında ansızın açan gül gibi çekici, heyecan verici; ve aynı zamanda mevsimsiz olduğu için ürpertici. Gözlerimi açıyorum, artık her yer büsbütün aydınlık.Rüzgarın acelesi yokmuş gibi sakin sakin dolaşıyor sokaklarda; yapraklar da okşanmaktan şikayetçi değil gibi...

İçim yanık. Bir bardak çay, yanına bir dilim limon... Kendime gelmenin umudundayım. Nafile... Bardaktan yükselen buharla yükseliyor ses. Yudum yudum içiyorum. İçimi ısıtıyor; seviniyorum. Öte yandan limonun ekşiliğiyle buruşturuyor yüzümü. O ses... Teslim oluyorum galiba. Kaçmalıyım ama nasıl? Başım belada, daha yeni kurtulmuştum oysaki. Yeni yeni nefes almaya başlamıştım. Derdi tasayı bir tarafa atacakken tamda.... Kalbim yeniden hızlanıyor şimdi. Kanım ısınıyor hissediyorum. Aklım karışıyor yine. O ses...

Hayatımda bir şeylerin güzel gitme süresi kısalıyor. Güzel olan her şey rayından çıkan tren gibi devriliyor her seferinde. Sarsıyor, bunaltıyor beni kaderim. Ya da bir makas hareketiyle kesiyor huzurumu. Hayat... Çok canlar yakıyor, içinde de benimkini. O ses... Bir çift gözden akan yaş oluyor bazen. Bazense o bir çift gözün ta kendisi... O ses bir dudak kıvrımındaki tebessüm oluyor. Bir saç dalgasına vurgun bir kalp ya da... O ses " AŞK! " Başımı belaya salan o ses; " AŞK... "

Ramazan ADIGÜZEL

Başa Dön