Sarı zambaklar açmalı düşümde
Ve bugünlerde
Kara kediler geçiyor önümden
Sokaklarda
Kör ve sağır
Yalnız duvarlar değil
Kuyular gibi derinden geliyor
Çığlıklar yüzlerde
Ve yinede yağmurlar yağıyor
Mermi gibi inen günlere inat
Yağıyor
Pencere önlerine
Uzak bakışlar üstüne
İnsana insanı anlatıyor sanki
Gözleri yaşartırcasına
Hüznü indiriyor yüreklere
Sarı zambaklar açmalı düşümde
Ve bir hayal
Uzun yağmurlardan sonra
Açan gün ile
Örtünmeli
Örtünmeliki uyumalı
Alışkın sakınmayan devinimlerle
Uzanmalı bahçelere
Anıları yardıma çağıran bütün yetişkinler gibi
O en masum sözü söyleyebilmek için
Umutla yorgun
Bende çocuktum