Üstüme yağmur yağdı
Kafama, yüzüme, ellerime
Dolu dizgin
Uzun uzun yağdı.
Şemsiyemi açmadım,
Kafamda delik açtı
İçime girdi
Her yerime yerleşti
Aklıma, yüreğime, hayallerime
Beni çepeçevre sardı.
Alıştım sonra
Bir de kuyu açtım
Biriktirmek için damlaları,
Yağmur beni anlamadı
Yağmayı bıraktı.
Çılgına döndüm
Senden hoşnuttum dedim,
Ben değilim dedi
Sensiz kururum, çatlarım dedim,
Banane dedi
Bu sözler kulağımda yankılandı.
Bırakma, gitme dedim,
Artık yanımda değildi
Susuz kaldım,
Yüzüm soldu,
Titredim
Buharlaştıkça bende bıraktığı damlalar
Derin boşluklar açtı içimde,
Dolduramadım o büyük boşluğu,
Hayatın anlamındaki yerim boşaldı.
Bir umut haykırdım yağmura
Belki tekrar yağar diye,
Beni aşağılar gibi bir bakış attı.
Bu bakış yüreğime çarptı,
Beynimi sarstı.
Gerekli tavrı gösteremedim.
Yüreğim,
Merkezi değişen bedenim,
Ve içimde bir yerlerde gizlenen beynim
Uygun bir koalisyon değildi.
Gerekli kararları alamayan
Her şeyi kötüleştiren
Berbat yönetimiyle beni enkaza çeviren iktidar
Savrulan umutlarım
Ve içimdeki derin boşluklardı.
Sonraları öğrendim
Yağmurun konuşlandığı yerin
Deforme olmuş bir sünger olduğunu
En acısı da bu oldu
İyi biliyordum çünkü o süngeri
Ve onla tuvalet bile temizlenmeyeceğini
Yeni yeni dolduruyorum
İçimdeki derin boşlukları
Özeniyorum ki sağlam olsun
Yıkamamalı hiç bir güç
Ne boş çıkan bir umut,
Ne de yapayalnız kalmak şu dünyada
Hafif olmamalı bu kez
Sıcakta buharlaşacak kadar,
İnce olmamalı
Rüzgarla savrulacak kadar,
Ve nankör olmamalı
Beni terkedecek kadar
Hala yer yer boşluklar olsa da içimde
Beynim tek başına iktidar
Ve ben umutluyum bu kez doğacak güneşten
Hemen yarın güneşi vadetmese de beynim.
Malum, bir enkazdım o beni aldığında
Ama diyor ki beynim
“Umut yeşerdi artık
Her şeyi güzel yapmak için,”
Ve ekliyor hemen:
“Çok çalışmak lazım,
Zafer sarhoşluğu yakışmaz bize
Ki hala yer yer boşluklar var içimizde”
Ve tembihliyor bana:
“Sen sünger değilsin ki yağmur içesin,
Çölde değilsin ki kuruyasın,
Yok düşünmenin gereği
Aç gerektiğinde şemsiyeni!”