Pınarbaşı senindir, gürül gürül iksir var.
Olanca görkemiyle menekşeye sinmiş yar!
Çimen doğal bir halı, Samanyolu yanan far;
Yıldız okşayan dallar, gökyüzünde duraklar,
Buraklar…
***
Bengisuyla yunmalı, refref yücelmek için;
Bir kavşağa varınca “niçin?" lere hep perçin.
Papatya göbeğinden geçin, sonsuza geçin;
Meraklar tükenmeden başlar yeni meraklar,
Buraklar…
***
Zaman sesini kısmış, ay ışığı zamanı;
İster rahatına bak, ister topla harmanı.
Doruk dertli dolabın, pınar ise şamanı;
Gönlündeki güneşe secde, secde topraklar,
Buraklar…
***
Konsantre oluş vakti, arısütü düşünce;
Çile miski sunmak var; gök halkı üşüşünce…
Nefis figüranını gör ayağa düşünce;
Pişiş ve oluşundan şakağındaki aklar,
Buraklar…
***
Senden vize almasın para tapınakları;
Nur hâle oluştursun gönlünde halk hakları.
Çiçek, çiçek kokuyor Firdevs’in konakları;
Bengisu harekatı , zirveye hep ataklar,
Buraklar…
