Nihayet korktuğum başıma geldi,
Nimetinden mahrum etme yar beni
Rıhlet köprüsünün sırrı aşıldı,
Gönüllerden, akıllardan sor beni.
Mübtelâ olmuşum o yüce bağa,
Esir düştüm erişilmez bir dağa,
Varacaksak eğer kıymetli çağa,
Hamal gibi işçi gibi yor beni.
Gayem günlük değil bir ömür boyu,
Kurt her zaman kurttur,yok olmaz huyu
Yüreklerin hak ettiği arzuyu
Geciktirme kucak kucak sar beni
Gölgendeyim bu sevdalı halimle,
Yalvarırım cümle bilmez dilimle,
Ne ettiysem kendim ettim elimle,
Suçlu isem cezalandır vur beni.
Şüphe koyma sakın akl ü hânene
Bu kul bildiğinden emindir yine
Mâdem ki zehr ile geçti bu sene
Gelecek yıl sefâlara sür beni
İspata hazırım…Yeter ki iste,
Gözlerim sulanır en ufak histe
Medet dudağından çıkacak seste
Diliyorsan paramparça kır beni
Sevdi yürek bağışlanmaz gaf değil
Nifak değil ,nispet değil , laf değil
Kin duyma sen beklediğim af değil,
Peşinden ayırmak biraz zor beni.
Aşık Meçhul der ki ,hep böyle işte,
Düştün ya gönlüme cismim ateşte,
Hele şu sevdama az bir iliş de,
Kuşlar gibi cıvıl cıvıl gör beni...
Müjdat ER