Uçta yatarız her gün ortada bulunuruz
Mızrak atıp yıldıza beşlik simit vururuz
Hafta sekiz, gün dokuz perhiz yok ki ağıza
Kasabın derdi neymiş soruverin Ayvaz’a
Dokuz köre bir değnek fenersiz dolaşırız
Nispet yapıp tavşana kokmadan bulaşırız
İki kulak dil için hikmetini soran yok
Konuşuruz karından dillerin kemiği yok
Oğlan gitti oyuna çobana koyun kaldı
Limon yedi davulcu zurnacı bakakaldı
Baston yutmuş it gibi eğmeyiz başımızı
Nalıncı keseriyle yontarız aşımızı
Terlemeden alınlar geçeriz dönemeci
O abacı, kebeci anlamadım sen neci
Ata et, ite ot ver; bana mısın demez yer
Kuyruğundan utanmaz odanda yatmak ister
Ne dağda bağım kaldı, ne de tilkiden davam
El eliyle yılanı tutmaktan gelir havam
Her boyayı kullandık kaldık fıstık yeşile
Suyu çıktı sandığın bak deşile deşile