Hazirandı, yılbaşına iki gün vardı.
Şubat sonu,eylül ortası,ağustos sonuydu.
Kıştı,çiçek açmıştı ağaçlar,bembeyazdı etraf.
Sarı yapraklar arasında yürürken sen yoktun.
Saat beşten önceydi, sen gülümsüyordun.
Duman duman tütüyordu yaktığımız ateş.
Sen bana birşeyler anlatıyordun. Öylesine...
Ben seni düşünüyordum saat beşten önceydi.
Bir bayram sabahı,yaz akşamıydı.
Gece yarısı uykudan uyanmıştım,
Sen yoktun; yılbaşına iki gün vardı.
Bir yağmurlu havaydı yürüyorduk sahilde.
Portakal yeni çıkmış karpuz kabak tadı veriyordu.
Sana söyleyemedigim şeyler vardı!
Sabah,ögle,ikindi,akşam gece yarısı ne farkeder
Senin olmadığın haziran başı kış ortasıydı....