BİR ERKEĞİN GÖZYAŞI GÜNCESİ
Ben evvelce zaman
İlk defa,
Bir çürük diş uğruna
Köhne bir dişçi koltuğunda
Boyumdan büyük bir acıyla
Hıçkıra hıçkıra
Ağladım.
Sonraları birçok defa ,
Bilhassa babam her azarladığında
Ve bir daha azarlanmayacağımı anladığım
O yitirme anında,
Koltuğun en karanlık, en kuytu köşesine
Yaslayıp yüzümü
Utana sıkıla
Göstermeden asla yaşımı bir başkasına
Tükenmez bir ızdırapla
İçten içe
Ağladım..
Son defasında ,
30’lu yaşlarımın başında
Aşk denilen muammanın tam ortasında
“Artık görüşemeyiz” lafını duyduğumda
Yolun açık olsun ,herşey gönlünce olsun
Sen ebediyen dostumsun
Yalanlarını söyledikten birkaç saniye sonra
Utanmadan sıkılmadan
Ve sebebini bilemediğim bir gururla
Uluorta
Ağladım
Bu defa saklanmadan , saklamadan yaşımı
Ne sana kızgınlığımdan
Ne de beni sevmemene değil asla
Biçare halime
Meczup kalbime
Bitmek bilmeyen yetimliğime
Bizzat kendime
Ağladım..