Bir Otobüs Dolusu Aşk (2)

Otobüs yolculuğuna devam ederken pırıl pırıl bir gecede dolunay otobüsün içini aydınlatmaktaydı. Otobüs ara ara dağları, tarlaları, ara ara kasabaları, şehirlerin ışıklarını yararak gidiyordu. Kaptan Ali muavini sürekli yanına çağırıyor çay ve kahve getirmesini istiyordu.

yazı resimYZ

24 Numarada oturan Murat iyice pencereye yapışmıştı. Yanında oturan Sevim 55 yaşlarındaydı. Aslında Sevim kızı Aylayla 21-22 numarada diğer kızı Hülya ise 23 numarada oturuyordu. Daha sonra Hülyanın yanına Murat gelince Sevim sinirlendi Önce bu ne iş dedi muavine. Nasıl olurda 12 saatlik yolculuk için bir bayanla bir beyi yan yana oturtursunuz. Üstelik biz biletimizi bayan yanı olarak almıştık. Muavin bir aksilik olduğunu ve çözmeye çalışacağını söylemişti, ancak çözemedi. Kimse yerini değiştirmek istemedi. Bunun üzerine Sevim kızı Hülya ile yer değiştirdi. Murat 25 yaşlarında çok yakışıklı bir gençti. Hülya ile Ayla ise kikirdeyerek konuşuyorlar, annelerine serzenişte bulunuyorlardı. Annem bıraksaydı da biz otursaydık, ne yakışıklı çocuk deyip birbirlerine gülüyorlardı. Murat ise bunu duydukça daha bir utanıyor ve cama yapışıyordu.

7 ile 8 Numaralarda Leyla ile Kamuran yan yana oturmaktaydı. Leyla bir önceki yıl Bodrumda ciddi bir trafik kazası geçirmiş ve yolculuktan korkuyordu. Teyzesi Kamuran ise ona bu yolculukta korkusunu yenmesi için refakat ediyordu. Sohbet ederek güle eğlene yolculuk yapıyorlardı. Leyla Bodrumda evleri olmasına rağmen kazadan sonraki yıl Bodruma gitmeyi reddetmiş, tatilini Antalyada geçirmişti. Ancak bu yolculuk öncesi annesi Bodruma gelmesi için ısrar etmiş, Korkunun ecele faydası yok, üzerine üzerine gitmelisin demişti. Üstelik Bodrumda evleri vardı ve eninde sonunda Bodruma gidecekti. Leylanın geçirdiği kaza ise büyük bir kazaydı. Ankaradan Bodruma yolculuk ettiği günün sabahı Bodrum minibüsünde babasıyla birlikte ciddi bir kaza geçirmişti. Bu kazada Bodruma sevgilileriyle gelen iki yabancı turist kızın kolları kopmuş ve yerine dikilememişti. Leyla bu olayı hatırladıkça ürküyor ancak Teyzesi onunla öyle güzel sohbet ediyordu ki sanki korkusunu yenmişti.

33, 34, 37 ve 38 Numaralarda üniversiteden sınıf arkadaşı 4 genç birlikte yolculuk etmekteydi. 33 Numarada Neşe, 34 numarada Pınar arkalarında ise 37 numarada Zafer ve 38 numarada Berk oturmaktaydı. Neşe Zafere deli gibi tutkundu. Zaferde bunun farkında ve bu ilgiden çok memnundu. Berk ise Pınara bir türlü açılamamış ve bu yolculuğu fırsata dönüştürmek düşüncesindeydi. Zaferin ailesinin Bodrumda yazlığı vardı ve anne ve babası tatillerini geçirmek üzere yurt dışına çıkmışlardı. Zafer bunu bir fırsat olarak değerlendirmiş ve arkadaşlarıyla güzel bir tatil yapmak istiyordu. Arada sesli konuşmaları oluyordu. Hatta çevresindekiler gençlerin sesli konuşmalarından bir süre sonra rahatsız olmaya başladılar.

35 ve 36 Numarada Pelin ile 2 yaşındaki bebeği Asım ve arkalarında 39 ve 40 numaralarda eşi Deniz ile 8 yaşındaki kızları Derya oturmaktaydı. Asım gençlerin konuşmasından rahatsız olmuş ve otobüsün ışıklarının söndürülmesine rağmen uyuyamamıştı. Birden ağlamaya başladı. Bunun üzerine Pelin gençlerden sessiz olmalarını rica etti. Bir süre sonra hem gençler hem de bebek uykuya dalmıştı. Derya ise Asımı kıskanmış annesinin yanına geçmek istemişse de babası eline telefonunu tutuşturunca onunla oyuna dalmıştı. Deniz ise televizyonda komik bir film seyrediyordu. Pelinde bebeği Asım ile derin uykudaydı.

Otobüs yolculuğuna devam ederken pırıl pırıl bir gecede dolunay otobüsün içini aydınlatmaktaydı. Otobüs ara ara dağları, tarlaları, ara ara kasabaları, şehirlerin ışıklarını yararak gidiyordu. Kaptan Ali muavini sürekli yanına çağırıyor çay ve kahve getirmesini istiyordu. Yedek şoför Şevket ise otobüsün altında uyukluyor ve sırasının gelmesini bekliyordu.

25 Numarada Ayfer ve yanında 30 yıllık eşi Hasan oturmaktaydı. Yanlarında 27 numarada ise oğulları Mete oturuyordu. Mete iş yerinden arkadaşı Ayşegül ile bir senedir konuşuyor ve evlenmeye karar vermişlerdi. Mete sonunda annesine açılmış ve Ayşegül ile ailesini tanıştırmıştı. Ayşegülü Metenin ailesi çok sevmiş ve Bodruma kız istemeye gidiyorlardı. Arada Ayfer oğluna takılıyor, Kız alacaksan Muğladan ev yapacaksan Tuğladan diyordu. Ayşegül ile Metenin aileleri tanıştırılacak hatta ardından söz kesilecekti. Bunun için alışverişler yapılmış, hatta Bodruma inilince bir koç alınıp, süslenip boynuna beşi bir yerde takılıp kızın evine gönderilecekti.

Devam edecek

Leyla ÜNAL (29 Ocak 2014)

Başa Dön