]İnsanlar!
Sizlere sesleniyorum.
Gökyüzünde acımasızca dolaşan,
Tabiattaki her canlı gibi,
Zayıfları affetmeyen,
Güçlülerden kaçan ben,
Sizlere sesleniyorum.
Dinlemelisiniz beni.
Kulak vermelisiniz sözlerime.
Sizlere diyorum ki:
Cömerttir kainat.
Ama, yasaları vardır kendince kavranılabilen.
Oysa tanrılar!
Değişir yasaları boyuna.
Kaostan hoşlanır her biri.
Ve, bencildirler.
Hasistirler onlara Tapmayanlara.
Tapınanlara bile hatta.
Kainat, Adildir,
En küçüğünden en büyüğüne herkese.
Kainatta,
İyinin de üstüne yağar yağmur,
Kötünün de.
Kainat, gerçekçidir.
Oysa tanrılar!
Tanrılar yalan söylerler!
En acısı da!
İnanırlar kendi yalanlarına.
Onlara tapan, iyidir her zaman.
Yalnızlıklarında yatar güçleri.
Çünkü korkarlar göstermeye kendilerini.
Oysa,
Alnı açıktır kainatın.
Her yerdedir ve her yerdir O.
İyiyle kötü eşit,
Ve vazgeçilmezdir.
Kainat, yargılamaz.
Oysa tanrıların en sevdiği şeydir yargılamak.
Yargılamaya ihtiyacı yoktur ki kainatın.
Bir şey nasıl kendisini yargılar?
Kainat, her şeyi bağrında taşır.
Oysa tanrılar,
Yukarıdan izlerler daima.
Kainat acımasızdır evet.
Ama, adildir.
Oysa tanrılar,
Gaddardırlar sebepsiz.
Kainatta yer vardır her şeye.
Oysa, ön yargılıdırlar tanrılar.
Açgözlüdürler.
Kainat, bağışlar.
O, basar bağrına bir ana gibi her şeyi
Ve sahiplenir bir baba gibi.
Tanrıları bile.
Sizlere diyorum ki,
Kainatta her şey kutsaldır,
En güçlüsünden en zayıfına kadar her şey.
Ey insanlar!
O keskin gözlerimle gördüklerimi söylüyorum sizlere.
Kainat, kusursuzdur.