Neyzen Canan:
_ Ey Ney! Sanki yüreğimi okşarsın
Niyedir inlemen, kimi ararsın?
Ney-i Can:
_ Ya Hay! Ya Kayyum! Kamışa da can veren aşkına!
Kimsin, niye sebep arar hatta bana sorarsın?
Neyzen Canan:
_Biçare neyzenim, gönlü kırık. Ve istedim ki
Üfleyene nefes lutfeden yar, gönlümü sarsın.
Tarumar edesi bir ses güneşi titretti, bir gece vakti
Ney inlemekteydi. Öyle ki melekler dile geldi sanırsın.
Ney-i Can:
_Subhanallah! Evladının alnına tatlı bir buse koymuş acılı ana,
Ancak böyle sevebilirdi değerlisini. Bildim. Sen Rahmana canansın.
Neyzen Canan:
_Ey Peygamber Sevdalısı! Nice ahenk eylemişsin bunca yıl.
İhsan buyur; sarfetme adımı hem bilirim sen de yanarsın.
Ney-i Can:
_İsim dediğin nedir ki, neyzen! Maşuğu zikredene lisan olan ses
Hem bu saklambaç niyedir? O kulağına üfleneni niye saklarsın?
Neyzen Canan:
_Ben kimim ki? Adım durmaya layık mı ki, ism-i şanı yüce olanın yanında
Ne olur, yorma beni! Ah nefesim! Beni nasıl olur da onunla bir anarsın
Ve birkaç çatırtı duyuldu, yavaş yavaş semaya dağılan.
Ney çatlamıştı utancından. Söyleyemedi: Sen Ona yarsın
Ney-i Can:
_Ey gönlü yüzüne aksetmiş, bütünü varlığa hamdetmiş insan!
Dileğim parçalarımı kalbinin hemen üstünde saklayasın;
Çünkü seninle olan Allahladır. Sen Onu gönülden anarsın