bırak git beni
silbaştan yine ölürüm
seni kendime söylediğim gün
ıssız ormanların hüznünde
suskunluğumuzdu bizi eksilten
otasan da bu yara kanayacak
basacak düşlerimi korsanlar
solacak tenimde gül
bırak git
duyma beni / sesim lav
sesim kendimi yakıyor
ters akan su bendim belki
gitmesi gereken de...
uykusunu alamamış geceler
sus(a)manın mahreminde
iki ayrı koza gibi yapışık kaldığımız
ten yorgunu zaman
bırak git
sevda tutar beni bilirsin
bacağı kırık atım
bir sabah git ben uyanmadan
uykumun en derininde bırak beni
alma içimde sekip duran kurşunu
bırak git / düşünme
kirli bir kan gibi
akarım kendi yaramdan
giderken şarkılar söyle
aşkı uyandır
sesin çok yaraya fitil