biz aslında kendimize sürgündük

ve gittik / kapattığımız kapıların ardında kendimizi bıraktık / kendimizi bulduk açtığımız kapılarda / sadece yüzler eskidi albümlerde / biz aslında kendimize sürgündük

yazı resim

anlaşıldıkça karmaşıklaşan yaşamın
tenhalığını sorgulardık
kendimizi kapattığımız açmazlarda
intiharlar maviliğini salardı bileklerimize
kaçınılmaz sanırdık
oysa derinlikler vardı ufkumuzda
çıkışlar vardı
boğulurken sığlığın anaforlarında

kimdik kendimizi kendimizle aldattığımız geceler
dizeler almasa da susukunluğumuzu
ayrı avuçlarda yeşerirdi gerçek
mevsimlere taşınırdı yarım öyküler
bir umut çoğalırdı herşey tükenirken
saydam bir soluk gibi alıp verdiğimiz
günleri yaralardık ivediliğimizden

birde sakıncalı yanımız vardı
sakınırdık kendimizi kendimizden
sakınırlardı herkesi bizden
muhbirlik vardı ihanet vardı
sorguladığımız ve sorgulandığımız geceler
serserice güncemize düşerdi

şizofren kuyularda yitirmiştik gözlerimizi
bakamazdık yılları aralayıp anılara... kördük...
kuşatılmıştık...
uçurtmalar değin özgürdük

gitmeliyiz derdik
demirlerimizin pas tuttuğu limandan
gitmeliyim gitmelisin gitmeli herkes
kendinden kaçıp kendine...

ve gittik
kapattığımız kapıların ardında kendimizi bıraktık
kendimizi bulduk açtığımız kapılarda
sadece yüzler eskidi albümlerde
biz aslında kendimize sürgündük

şimdi
onaralım demiyorum yaşamın kırık dökük yanlarını
yaratalım yeniden
geç kalmış değiliz
hatta erken
yontuların bile dili umarı varken
irkilirken kasıklarımızda doğum sancısı
doğuralım kendimizi kendimizden

Başa Dön