Gökyüzüyle kucaklaşınca sonbahar
Gecenin koynunda, dağ zirvelerine yakın
Bir serenat başlar rüzgârın nazında
Ormanının kollarında
İşte o zaman
Tanelerinde gizli tatlar saklayan
Dikenli böğürtlen dalları gibi
Sarmaşık olup sarılmak gerekir sımsıkı
Yakınındaki en güvendiğin ağaca
Ayrılmamak üzere
Kalp atışları çarparken güm güm sessizliğe doğru
Yüreğin seçtiğini yok saymak kolay mı?
Kaybolmamışken
Yürekte bıçak gibi keskin anılar
Ve hissedilirken
Sevdanın dikenli yollarında tarifsiz bir sıcaklık
Hani böğürtlen bir şifa kaynağı derlerdi
Hani böğürtlen bağışıklık sistemini güçlendirir derlerdi.
Aksine benimkini çökertti
Yataklara düşürdü
Mor dudaklarda biriken
Su damlalarını anımsadıkça
Her damlada bir hatıra ve bir gülüş barındıran
Küsmenin adı terk etmek olmuş
Terk etmenin adı özgürlük
Oysa küsmek vazgeçmemektir
Seğmenoğlu (Dr. Osman Akçay)