BORÇ YİĞİDİN KAMÇISI
Yıllarca hep kendi kendime düşünmüşümdür; bizler, Bayındır halkı olarak yiğit miyiz yoksa yiğit değil miyiz?
En sonunda kanıtlarıyla birlikte öğrendim ki, biz yiğit bir toplummuşuz.
Peki bu yiğitlik denen şey nasıl oluyor ve kendini nasıl belli ediyor? Şöyle:
- Her ne kadar çoğu esnafımız akşama kadar sinek avlasa da, bankacı esnafımız kredi (borç alma) kuyruklarını eritmekte büyük bir çalışma örneği sergilemekte.
- Tapu dairesinin önünde biraz eyleşin, gelenlerin dörtte üçü borç para peşinde, ipotek tesisi ile meşgul.
- En dertli çalışan kesim postacılar ve özellikle dağıtıcılar. Kredi borcu, kredi kartı borcu bildirimleri, icra evrakları yığın yığın. Artık o omuzlarına astıkları büyükçe çantalar evrak taşımaya yetmiyor. Eskilerin “pampır çuvalı” dediği türden kocaman çuvallarla dağıtıyorlar.
Şimdi biz yiğit değil de neyiz? Borç yiğidin kapçısıysa bizden yiğit adam bulamazlar.
…
Hafta içinde Tire, Torbalı gibi komşu ilçeleri araştırdım. Onlar da yiğitmiş, hem de nünüklerine kadar.
…
Şimdi neşelensek, olmaz, durum ortada.
Ağlasak, dellensek yakışmaz; serde yiğitlik var.
av.mehmetonder@hotmail.com