BANA DERS OLSUN
Temel yargılanmış.
Suçunun ağırlığı nedeniyle idam cezasına çarptırılmış.
Hakim son sözlerini söylemesini istemiş. Temel:
- "Bu da bana ders olsun!" demiş.
**
BEN DE BÖYLE BAŞLAMIŞTIM
Churchill, akıl hastanesinde dolaşıyormuş. Bir hastanın kendisine çok dikkatli baktığını görünce yanına yanaşmış:
- Hayrola beni tanımadın mı?
- Hayır tanımadım, kimsin sen?
Churchill gülmüş: - Ben haşmetlu İngiliz İmparatorluğunun başbakanıyım.
Akıl hastası bir kahkaha atıp demiş ki: - Ben de böyle başlamıştım, sonra buraya getirdiler.
**
ACABA ALDATIYOR MU?!
Adamın biri karısından şüphelendiği için bir dedektif tutmuş. Dedektif bir süre kadını takip ettikten sonra adama gördüklerini anlatmaya gitmiş.
-Karınızı uzun süre izledim.
-Gördüklerinizi anlatın bir an önce de şu şüpheden yani "karım bana ihanet ediyor mu, etmiyor mu?" düşüncesinden kurtulayım.
-Karınız sizden daha genç bir adamla sık sık buluşuyor.
-Eeee!
-Sinemalarda, parklarda el ele tutuşuyorlar.
-Sonra...
-Bazen tenha yerlerde öpüşüyorlar.
-Bu kadar mı? Bu kadarsa ben şüpheden kurtulamam.
-Dahası var... Geçen gece bu adamla bir eve girdiler. Dışarıdan onları gözetledim.
-Bu da ihanet ettiğini kanıtlamaz.
-Dahası var. Odanın ışığını yaktıkları halde perdeyi kapatmayı unuttular. Adamın ve karınızın üzerlerindeki elbiseleri çıkardıklarını gördüm.
-Sonra?
-Sonrası yok. Çünkü ışığı söndürdüler...
-Tüh be! Aksiliğe bak! Azizim dedim ya işte, insan bir türlü aldatılıp aldatılmadığından emin olamıyor...