Bu mu ülke layığı
Gelinen yere bakın nerde toplum birliği
Yeddi emin rafları, gelecek güvenliği(!)
Volga mahkumu gibi, halka kürek cezası,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Genel ahval bulutlu, güneşi az bir hava
Suç ve suçlu sürüyle, askıda asıl dava
On parmak avucuyla harcandılar bedava,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Çalışılmadan maaş, örtülmüş birçok günah
Dışlanmış büyük kitle, azınlığa her sabah
Köprüden çok su aktı, değişmiyor çıkan ah.
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Saklanacak sır da yok orta yerde örneğin
Yazmanın gereği yok çalıyor dümbeleğin
Susan bir kesimi var, inançlı mütedeyyin,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Her köşede bir tuzak, şike sporu, kumar
Biz doğuştan askeriz yemişizdir çok şamar
Barlar medya yarattı, sendikalarım ağyar,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Havyarıyla yüz geren, açlığa sofra kuran
Her yerde geçen akçe banknot gibi yalan
Davulcu yeli gibi kokusuz, sessiz harman,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Evriminden olacak en çok kirlenen beyaz
Her alanı kapsıyor kadrolaşmış bir garaz
Özlük payım sayılır, bu gelenler bize az,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Seçim sathı meali iki meydan, bir kavşak
Ha gayret biraz daha iri ufak, bit yavşak
Parti siyasi uzvum, partim en başa uşak,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
İçte önyargımız var, dışımız panik atak,
Düzenin anlamlısı, her yeri salkım saçak
Ne söylesen yeri var bir dalın yok tutacak,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.
Sehpasında bir tuval, görünen nü ortada
Kurmaylık da almalı başkanlığa mazbata
Marşsız geçen tarihi yazmaz inşallah tahta,
Kalıptan çıkan bu mu, bu mu ülke layığı.