Buğday Başaklarının Aşkı

Ekin tarlasında / İki buğday başağıydık biz....

yazı resim

Ekin tarlasında
İki buğday başağıydık biz.
Toprak anamızdı bizim
Güneş babamız.
Gün geldi boyun eğdik
Fırtınaya, rüzgâra
Ortaktı yazgımız.

Kimi zaman
Ses vermedi bulutlar.
Unuttular bizi kavurucu sıcakta.
Hasret kaldık bir damla suya
Haftalarca sürdü yürek yangınımız.

Sonra yağmur el verdi,
Güneşle aydınlandı karanlıklarımız.
Toprak doyurdu
Boy verdik gökyüzüne
Ağırlaştı başaklarımız.
Başaklarımızda arttıkça yükümüz
Eğdik başımızı toprağa,
Doğuracak bir ana gibi
Başaklarımızda büyüyordu karnımız.
O zaman anladık ki,vakit tamam
Yaklaşmakta hasat zamanımız.

Esen rüzgârda
Dayadık gövdelerimizi birbirine
Bazen sarıldık,
Biliyorduk ki bitecekti bir gün
Uzun sürmeyecekti aşkımız.
Tarlada bir altına dönüşünce varlığımız
Bastılar tırpanı belimize,
Koptu gövdemizden başaklarımız.

Soyunduk,dökündük binlercemiz
Belki milyoncamız.
Utandık çıplaklığımızdan
Kalmadı el değmedik bir yer bedenimizde,
Böylece çok gerilerde kaldı
Toprak üstündeki hayatımız.

Nasıl oldu bilmiyorum
İşte o çıplaklıkta kaybettim seni.
Bulamadım buğday taneleri arsında,
Kara bir yılan gibi
Çöreklendi başımıza ayrılığımız.

İkinci bahar geline
Yine toprağa saçtılar beni.
Sakladı soğuktan,rüzgârdan
O bereketli,merhametli toprağımız.

Baharda uyanıp yeşerince bir gün,
Bir ses duydum yanımda
Sıcacık,incecik,tanıdık bir ses.
Diyordu ki bana:
Ben yanındayım işte.
Yeniden başlayacak
Yarım kalan aşkımız.

Sendin o,
Benim eski sevdiğim!
Altın sarısı buğday başağım!
Haydi gel, sarılalım.
Harman gelene,
Tırpan belimize inene dek
Ayrılmayalım.

Başa Dön