bir
eksi beş
eksi yüz
sürme gözlerini geceye
bu gökyüzü
bu bulutlar
uzakta kalmaları
uzağında kalmalı hepsi;
yürümem, kahkahalarım
yalanlar atıyorum bir gün
bir gün
beş gün
her gün
her gün susmam gereken yerlerde masallar dinliyorum kendimden
bir an bile susmuyor bu hikayelerim
ellerimi saklıyorum ceplerime
sürüp gidiyor şarkılar
yalnızlığa dokunuyor nefesim
her sabah günessiz uyanıyorum
arkamı dönüp gitmem
bırakmam yüzüstüne bu tersine bıkkınlığı
birşeyler diyemeyişimi
en derinde bir yerde
boşvermişliğimi
defalarca boynubükük bir resmimi verişimi gözlerime
sonra merhamet bozuntusu:
aksi
düskün
boz
perişan.
buralı değilim
olamam
ben hep eksi bir eksi beşyüz eksi binbeşyüzüm
ben hep yabancı hep kayıp hep o eskiyen yüzüm