Bütün Dünyanın Güldüğü Uyarlanmış Bekri Mustafa Fıkraları - 2

Bekri Mustafa güldürmeye devam ediyor....

yazı resimYZ

KARIŞMAK HADDİMİZE Mİ?
Padişah bir gün Boğaziçi'nde büyük bir bağa gitmiş. Bu bağ Bekri Mustafa'ya aitmiş. Bekri Mustafa padişaha bağın her tarafını gezdirmiş. Sonra oturup karşılıklı konuşmaya başlamışlar.
-Erenler bağın maşallah çok büyük. Üzümünü ne yapıyorsun?
-Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanım.
-Buradaki üzüm yemekle biter mi?
-Yemediğimizi de sıkıp fıçılara basar, suyunu içeriz.
-Peki ama, sıkılmış üzüm şarap olmaz mı?
-Vallahi Sultanım, biz üzümü sıkıp fıçılara basarız. Allah ne isterse o olur. Üst tarafina karışmak haddimize mi?

**
TEMİZLEDİM
Mevlevi, Bekri Mustafa ve Softa yemekten sonra ikram edilen bir tepsi baklava için rüyaya yatarlar. En hayırlı düşü gören baklavayı alacak. Öneri kabul edilir. Yatar, uyurlar. Sabah olunca Sofu :
-Ne düş gördünüz anlatın bakalım?, der.
Mevlevi sikkesini başına geçirerek :
-Hayırdır inşallah göklere çıktım, der.
Hoca da :
-Ben ise düşümde cennete gittim, der.
Bekri Mustafa :
-Erenler, ben de gece birinizin göklere uçtuğunu, diğerinizin de cennette gezdiğini görünce, artık bunlar fani dünyaya dönmezler diyerek kalkıp baklavayı temizledim!, der.

**
SU KATAR MISIN?
Nasıl olduysa ayyaşın biri Bekri Mustafa'yı hoca zanneder. Ona akıl danışır:
-Hocam, şarabın haram olduğunu bilirim; ama ben rakı içerim. Acaba o da haram mıdır?
Bekri Mustafa, elini alnına koyar, düşünüyormuş gibi yapar ve sorar:
-Sen rakıya su katar mısın yoksa susuz mu içersin?
Ayyaş cevap verir:
-Susuz içerim hocam. Su katınca tadı kaçar.
Bekri Mustafa:
-Tamam, öyleyse yırttın demektir. Su zannedip içtim dersin...

Başa Dön