hanımeliler açmadan
kokusu gelir buralara
bir resim gördüm bir yerde
dantel hüzünlü perde,
"Anno 1872" yazan üzümlü kapı,
Papaz Trisostoma, Kalimera!
"Tikanis kala?"
"Kalaaa, kalaaa..."dedim, girdi sofaya
yağlı boyayla
adını yazdı kızın bir oğlan
kordonda kayalara
"Ya, gappenin çıkarttıkları!" dedi
kızdı, söylendi Çakıcı Rıza
ağaçsız bir adanın
kayalarına kazınır aşk ancak
aşka 14 yaşında başlanır adada
kordonda cigarayla
fener,
bir göz kırptı
kaptı Mavriya\'yı
Mavriya, dediğim
Orta Ada\'dan büyücek
yetişkin bir kupa kızı
bu yüzden germiş
evine rahibe işi melekli perde
oturup koca bekleyecek yerde
dalgalar tüm yıl
adanın saçlarını okşadı
hercai zargana
dalgın bir anında limanın
kostakça atladı
değirmen yıkıldı
kırıldı kaburgası
hasat edemedi yeli
bıraktı çoktan nadasa
gevenlerle kekiklerin altında
öksüz laleler
boyunlarını büker
kuzu kulağına sır versen
tüm ada duyar
oğlaklar doğar, sakar
(alınlarında beyaz baklavalar)
körpe kuzuların büyüyüp
hayıtların çiçeklenmesine çok var
öğlenleri
ada sessizliğini giyer çarşılar
düşlerimde annemin çarşı sakızlı pideleri
katmerli gelinliği
sakız gibi çarşafları uçar
tarhana rengi açar evlerin ardında
sapsarı taraçalar
ağlara takılmış çocukluğum
süpürmüş gitmiş içimi troller
denizimin altında yalnız
balçıklı gözyaşlarım
küçük hayallerimi yutmuş
doğa kanunu gereği
kocaman kocaman balıklar