Cabaaa! (Bozcaada anıları)

Bir çaresiz dalga olmuş / Kendi kıyılarımı dövüyorum / Sararmış otlarını tararken yüreğimin / Yosunlu güney yanım /

yazı resim

Düşleri erkenden çürümüş
Tek düşlü bir ihtiyar gibi
Yanlış durakların mahkumu
Yanlış isteklerin gardiyanıyım
Af çıkarmalı hemen
Yaş 35 daha erken

Bir çaresiz dalga olmuş
Kendi kıyılarımı dövüyorum
Sararmış otlarını tararken yüreğimin
Yosunlu güney yanım
En fıstık yeşiliyle
Çifte telli oynuyor
Yaşlanmayı mı beceremiyorum?

Bir kale burcunda sessiz
Rüzgarın oyduğu kovuk
Kekikli bir tepe bekliyor
Bir gemi ayrılıyor
Beyaz duvağını sürüyerek
Issız ada sokaklarının
Kapı önü sohbetlerini çalarak
Bir gemi
Kaçırıyor anılarımı
Denizaşırı bir diyardaki
Bilmem ne müzelerine…
Bilet keserken müzedeki
Bıkkın gişecinin gözbebeklerinde
Kendi yorgunluğumu buluyorum
Üstü kalsın gişeci amca
Ben çocukluğumu istiyorum.

Papaz şapkasını çıkararak
Selamlıyor çocukluk hayallerimi
Hanidir gitmedim ya
Öksüzdür Ayazma tepeleri

Nasıl batarsa eline diken
Öyle batıyor her güneş içime
Beyaz badanalı içimde
Garip bir sardunya kanıyor
Öksüz lalelerin
Hüzünlü halelerinden
Zuhal yıldızının yörüngesine
Kaç halka eklenirse başlar
Truva yadigarı olimpiyatlar?

Ağları onarmadan yola çıkarsa insan
Şaşakalır Eşek Adası’nın
Açıklarında bir kaya üstünde
Kör fener gibi kimsesiz.

Balıkları denize at Hıristo
Yıldızları bana ver
Yengeçleri, midyeleri…

Küreklere sen geç
Yakamoz bırak peşimiz sıra
Kaybolmasın Hansel’le Gratel
Nasıl bırakır ana-babalar çocuklarını?
Nasıl bırakabilir bir adada
Bir vefasız,
Nasıl unutur
Çocukluk anılarını?

Vangel Barba!
Madam Yanula!
Çakıcı Rıza!
Oynayın düğünüm var
Bu anılar benden caba!

Başa Dön